Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2381 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14270 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 26/06/2012NUMARASI: 2009/255-2012/319Yanlar arasında görülen muarazanın giderilmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinde sadece ecrimisil isteği yönünden değer bildirildiği, elatmanın önlenmesi isteği yönünden bir değer bildirilmediği, yargılama sırasında da elatma isteği yönünden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, elatmanın önlenmesi isteğinin taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, Hukuk Usuli Muhakemeleri Kanunu'nun 413 (6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesi) ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16, 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zarureti vardır.Bilindiği üzere, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30. madde hükmünde de “…muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK.’ un 409. (HMK'nın 150. maddesi) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Hal böyle olunca, elatma isteği bakımından keşfen belirlenen değere göre harç ikmali yaptırıldıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek sonuca gidilmiş olması isabetsizdir.Kabule göre de; yedieminlik görevinin ifasının diğer mirasçıların miras ve mülkiyet haklarını sınırlamayacağı, terekeye konu taşınmazları kullanmalarına ve onlardan yararlanmalarına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması da doğru değildir. Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.