MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/10/2009NUMARASI : 2001/1031-2009/356Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davacı vekili, idarelerine ait 48 parsel sayılı taşınmazın 108,50 m²'lik bölümüne davalının yapılaşmak suretiyle haksız yere elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve 01.11.1997 tarihi ile 30.08.2001 tarihleri arasını kapsayacak şekilde 194,20.-TL ecrimisilin işgalin başlangıcından itibaren kademeli faizi ile birlikte tahsili istekli eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, çekişme konusu yerde davalının haksız işgalci olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; evrak arasında bulanan tapu kayıtlarından, çekişme konusu taşınmazın yargılama sırasında 23.05.2011 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına devredildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 1086 sayılı HUMK.'nun l86. ve 6100 sayılı Yasanın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 186. madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Özellikle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125.maddesi, dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir. Hal böyle olunca, elatma ve yıkım talepleri yönünden davada yukarıda değinilen usulü eksikliklerin giderilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.