Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2369 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13504 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: HONAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 15/01/2009NUMARASI: 2003/203-2009/2Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları D.’nün mal kaçırmak amacıyla 1250 parsel sayılı taşınmazını oğlu davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, dava konusu taşınmaz payını bedelini ödeyerek satın aldığını, taraflar arasında kesin hüküm bulunduğunu, iddiaların doğru olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın 06.10.1993 tarihli akitle çekişme konusu 1250 parsel sayılı taşınmazını ve dava dışı 7 parça taşınmazını satış yoluyla oğlu davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacılar, anılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, 05.06.2009 tarihli temyiz dilekçelerinde ise, murisin diğer çocuklarına da başka yerler verdiğini, aynı akde konu diğer taşınmazları bu nedenle dava konusu etmediklerini bildirmişlerdir.Miras bırakan sağlığında Honaz Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2002/97 esas sayılı davada, çekişmeli 1250 parsel sayılı taşınmazın oğlu davalı tarafından hile suretiyle temellük edildiğini ileri sürüp, iptal-tescil istemiş, ne var ki, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişler, mahkemece, işlemin hileli yapılmadığı, tapudaki akdin murisin iradesine uygun olarak, oğlu Süleyman’ın kızının istenmeyen bir evlilik yapması nedeniyle ona miras kalmaması amacı ile gerçekleştirildiği, hilenin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. O davada temlikin muvazaalı yapıldığına ilişkin oluşturulan gerekçe davalı tarafından temyiz edilmemiş ve muvazaa olgusu artık kesinleşmiştir. Anılan kararın tarafları bağlayacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.