Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2340 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 1516 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: KADIKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 27/11/2008NUMARASI: 2006/74-2008/360Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakan adına olan 26 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün davalılar tarafından sağlık sorunları ile uğraşan muristen ve mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla hile ile davalı M.’ya satış suretiyle devrettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline ya da tapu bedelinin raiç değerinin tespiti ile davacılara ödenmesini talep etmişler, son oturumda murisin işlemlerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğunu ve tazminata karar verilmesini istemişlerdir.Davalı M.diğer mirasçıların da davaya dahil edilmesini, taşınmazı iyiniyetle satın aldığını belirtmiş, diğer davalılar vekili ise davalı Melek’e husumet yöneltilemeyeceğini, satış işlemlerinin gerçek olduğunu, Kıbrıs’ta yaşadıkları için kira kontratlarının muris tarafından yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakanın temliki işlemlerinin muvazaalı olduğu, davalı M.’nın taşınmazı iyiniyetle satın aldığı gerekçeleri ile davalı M.S.yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar G.ve M.A.tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu 26 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 nolu bağımsız bölümü 14.11.1990 tarihinde dava dışı Z.A.’a satış suretiyle temlik ettiği, ondanda sırasıyla 14.4.1992 tarihinde davalı Galip’e, 1.9.2005 tarihinde ise davalı Mustafa’ya devredildiği anlaşılmaktadır.Davacılar, anılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, mahkemece davalı M.hakkındaki davanın reddine, davalılar G. ve M.yönünden tazminata karar verilmiştir.Somut olayda, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazla birlikte dava dışı diğer bağımsız bölümleri de aynı akitle mirasçısının eşi olan Z. A.a temlik ettiği, ondanda davalı M.’in eşi olan davalı G.’e yapılan tapudaki devirde G.adına miras bırakanın vekaleten işlem yaptığı, son kayıt maliki davalı M.nın da taşınmazın gerçek bedelini fazlasıyla ödeyerek satın aldığı banka kayıtları ile kanıtlandığına göre, murisin yaptığı temlikin muvazaalı olduğu, davalı M.’nın ise iyiniyetli olup TMK'nun 1023. madesinin koruyuculuğundan yararlanması gerektiği gözetilerek davalı M.hakkındaki davanın Reddine, davalı G.aleyhine tazminata karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur, davalı G.’in temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, davalı M.’in çekişme konusu taşınmazda kayden bir ilgisi yoktur. Davalı G.’in eşi olması ve satış bedelinden birlikte yararlanmış olmaları gerekçe gösterilerek davalı M. de tazminattan sorumlu tutulmuştur. Oysa, M.’in bu işleyiş tarzı içinde yer almadığı ve muvazaalı işlemlerin gerçekleşmesinde bir katkısının varlığı kanıtlanamadığına göre sorumlu tutulmasına olanak yoktur.Hal böyle olunca, davalı Melek hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalı Melek’in bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.