Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2338 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 1496 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: İZMİR 7. (KAPANAN13) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/06/2005NUMARASI: 2005/156-2005/238Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan A.E.’in maliki olduğu 12107 parsel sayılı taşınmazda ½ payını davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek payı oranında tapu iptal ve tescile ya da tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece; “ … davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi . . raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tenkis isteklerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; hükmüne uyulan bozma ilamında; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği vurgulanmış, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda Karşıyaka Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.5.2001 tarih 2001/693-659 sayılı veraset ilamı esas alınarak davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde, davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ne varki; hükme esas alınan veraset ilamında mirasçı olarak yeralan H.E.dosyaya ibraz edilen İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 4.2.2003 tarih 2002/442-78 sayılı veraset ilamında ise mirasçı olarak görülmediği ve davacının miras payının daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; miras bırakan A..e ait iki ayrı veraset belgesinden hangisinin gerçeği yansıttığının araştırılması gerektiği taktirde hasımlı olarak mirasçılık belgesi alınması konusunda davacıya imkan tanınması, bu şekilde mübayenetin giderilmesi sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.