Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 233 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 13274 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/01/2010NUMARASI : 2009/436-2010/25Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu taşınmazda davalıların işgalci olarak oturduklarını, taşınmazı tahliye etmedikleri gibi kira da ödemediklerini ileri sürerek taşınmazın boş olarak teslimine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuşlardır.Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazı satın almasına karşın, bu yeri davalıların terk etmediklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle davanın, fuzuli işgal nedenine dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olduğu sonucuna varılmaktadır. Nitekim davacı, davalılar ile aralarında kira ilişkisi bulunmadığını da ileri sürmüşse de davalılar buna karşı koymuşlardır.Bu durumda mahkemece yapılacak iş, yanlar arasında kira ili??kisi kurulup kurulmadığının tespiti ve buna bağlı olarak elatmanın önlenmesi isteğinin haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Diğer bir söyleyişle eldeki dava, kira mevzuatına dayalı olarak değil, TMK’nun 683. ve devamı maddelerinde ifadesini bulan mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, buna göre kira ilişkisinin varlığının kanıtlanması halinde, böylesi bir davanın dinlenemeyeceği, aksi halde ise fuzuli işgal iddiası kanıtlanmış olacağından elatmanın önlenmesi yönünde hüküm kurulması gerekeceği kuşkusuzdur.Öte yandan, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden, davacının karardan sonra çekişmeli taşınmazı dava dışı kişiye satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, taşınmazın el değiştirdiği hususunun da HUMK'nun 186. maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirilerek iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması ve işin esası hakkında hüküm kurulması, gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 17.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.