Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2325 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11642 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 01/05/2008NUMARASI: 2004/598-2008/459Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, tapuda davalılar adına kayıtlı 113 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, tapu iptal, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, tapu kaydı iptal edildiği takdirde savunma yolu ile bedelinin ödenmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.02.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat S. A. ile temyiz edilen Hazine vekili Avukat C.L.Sipahi geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, tapu iptal ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle, 28.11.1997 tarih ve 5/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca, belirlenen kıyı-kenar çizgisine göre, taşınmazın kabul kapsamına alınan bölümünün 3621 Sayılı Yasanın 4.maddesinde tarifi yapılan kıyı kesiminde kaldığı saptanmak suretiyle davanın bu bölümle ilgili olarak kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, tapu iptal ve tescil davalarının kayıt malikleri ile taşınmazda mahdut ayni hak sahibi olan kişilere husumet tevcih edilmek suretiyle ikame edilmesi gerektiği tartışmasızdır. Eldeki davada kayıt maliklerine husumet tevcih edilmekle beraber, taşınmazda intifa hak sahibi olduğu kayden sabit olan L. husumet yöneltilmeden, onun gıyabında kaydın kısmen iptaline karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, çekişmeli taşınmazın dayanağını teşkil eden tapu kaydının ilk tesis tarihinden itibaren getirtilerek, hazinenin de taraf olduğu bir tescil ilamına bağlı olup olmadığının araştırılmamış olması da isabetsizdir. Öyle ise, davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince bu yöne hasren BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.