Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 230 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11765 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/03/2008NUMARASI: 2006/506-2008/80Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kadastro mahkemesinin 1996/138 karar sayılı davası sonunda 6445 m2 lik 44 ada 31 sayılı parselin adına tesciline karar verildiğini, ancak tescilden önce hatalı olarak yapılan ifrazda taşınmazının yüzölçümünün azaltıldığını ve sonrasında da imar işlemine tabi tutulduğunu, imara karşı idari yargıda dava açtığını ileri sürerek, taşınmazın eski haline getirilerek adına tescilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .inraporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Eksiğin tamamlanması yolu ile getirtilen kayıt ve belgelerden, çekişmeli 44 ada 31 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davasına konu olduğu ve 5.12.1996 tarih 138 sayılı kararla taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği, kararın 6.4.1999’da kesinleştiği; böylece Türk Medeni Kanununun 705. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçtiği, oysa; anılan davanın yargılaması devam ederken taşınmazın 1990 yılında belediyece imar uygulamasına tabi tutulduğu, 2002 yılında da ikinci kez imar uygulaması yapıldığı görülmektedir.Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davacının eldeki davada imar işlemini ortadan kaldırmaya yönelik bir talepte bulunmayıp, tespite itiraz davasında mülkiyetini kazandığı 31 sayılı parsel nedeniyle oluşturulan imar parsellerinin adına tescilini istediği anlaşılmaktadır. İddianın sübutu halinde davacının mülkiyet hakkına değer verileceği ve imar parseline yansıtılacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; davanın açıklanan niteliği gözetilmek suretiyle hükme yeterli bir uygulama gerçekleştirilmesi, 31 sayılı kadastral parsel nedeniyle davalı Belediye adına oluşturulmuş imar parsellerinin bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.