Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2289 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16770 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2009/805-2013/425Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil veya tenkis davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.02.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı .......... ve vekili Avukat ........... ile diğer temyiz edenler vekili Avukat .............. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ......... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Davacılar, mirasbırakan İ.. Y..’ın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 34 (imarla 110130 ada 5, 6, 7, 8; 110131 ada 3, 4, 5,6) parsel sayılı taşınmazı köylüsü ...............’a, temlik ettiğini, taşınmazın ondan da oğlu davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, murisin satış ihtiyacı olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 25.04.2013 tarihli dilekçe ile, 34 parsel sayılı taşınmazdan imar uygulaması sonucu oluşan 110130 ada 5, 6, 7, 8; 110131 ada 3, 4, 5,6 ve 110172 ada 3 parsel sayılı taşınmazları dava konusu ettiklerini bildirmişlerdir.Davalı, murisin evlilikleri, kendisinin ve eşlerinin hastalıkları nedeniyle satış ihtiyacı içinde olduğunu, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, alım gücünün bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece. çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; mirasbırakan ........... ...........’ın çekişme konusu 34 parsel sayılı taşınmazı 09.05.1980 tarihli akitle köylüsü .......... ............’a, temlik ettiği, ..............'inde taşınmazı 23.06.1980 tarihli akitle mirasbırakanın oğlu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiği, taşınmazın davalı adına kayıtlı iken 2006 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda 110130 ada 5, 6, 7, 8; 110131 ada 3, 4, 5 sayılı parsellerin tamamı ile 6 parselin 1024/3000 payının ve 110172 ada 3 parselin davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, mahkemece, çekişme konusu 34 parselin davalıya ara malik kullanılmak suretiyle intikalinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek davanın ve birleşen davanın 110130 ada 5, 6, 7, 8; 110131 ada 3, 4, 5 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 6 sayılı parselin 1024/3000 payı bakımından kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamı ile dava dilekçesi ve özellikle 25.04.2013 tarihli davacıların sunduğu dilekçe içeriğinden; davacıların 34 parsel sayılı taşınmazı murisin oğlu davalıya temlikinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davaları açtıkları, amaçlarının 34 parselin imar görmüş olması nedeniyle de imarından oluşan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini sağlamak olduğu, 26.04.2013 tarihinde de eksik harcı ikmal ettikleri görülmektedir. O hâlde, 34 parsel sayılı taşınmazın imarından oluşan ve davalı adına tescilli bulunan 110172 ada 3 parsel bakımından da davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu parselin kabul kapsamına alınmamış olması doğru değildir.Öte yandan; dava konusu taşınmazların keşfen belirlenen ve çekişmeye konu edilen miras payı üzerinden harcın hüküm altına alınması yerine eksik harcın tahsiline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilen değer üzerinden davacıların miras payı da dikkate alınarak vekâlet ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan gelen davacılar vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.