Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2272 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 931 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/01/2011NUMARASI : 2006/253-2011/19Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava; elatmanın önlenmesi, muhdesatın yıkımı isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; dava konusu 180.750 m2 yüzölçümlü, susuz tarla vasfındaki 6 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişisinin 14/07/2010 havale tarihli, krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 4.792,00 m²'lik bölümünü, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir hakkı olmaksızın "piknik tesis alanı" olarak kullanmak ve yapılanmak suretiyle işgal ettiği, müdahale edilen alanın 1435.66 m²'lik kısmının kadastral yolda kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı Hazine dava dilekçesinde; kayden maliki bulunduğu 6 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalı tarafından işgal edildiği ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davacı Hazinenin kadastral yolla ilgili bir davasının olmadığ?? açıktır.Bilindiği ve gerek 1086 sayılı yasanın 74. maddesi, gerekse 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı yasanın 26. maddesi uyarınca; Hâkim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır ve istek dışında başka bir şeye karar veremez.Hal böyle olunca; sadece davacı Hazinenin kayıt maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmaza davalının tecavüzünün önlenmesine karar verilmesi gerekirken dava konusu edilmeyen yolu da kapsayacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de; 6 parsel sayılı taşınmazda tecavüz edilen kısım ve üzerindeki muhdesatın değeri üzerinden harç ve avukatlık ücreti alınması gerekirken taşınmazın tamamının değeri üzerinden daha fazla harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi isabetli olmadığı gibi 6100 sayılı HMK'nin 326. (1086 sayılı HUMK'nın 417. maddesi) maddesi uyarınca; yargılama giderleri, aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile haklılık oranında taraflardan tahsiline karar verilmiş olması da isabetsizdir.Davacı ve davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.