MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/05/2012NUMARASI : 2011/306-2012/169Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 41 ada 50 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı olduğu davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan ve tasarrufunu haklı kılan bir neden bulunmadığı anlaşıldığına göre mahkemece elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ancak davalı, davacılar ile dava dışı yüklenici N.A.arasında düzenlenen ve daha sonra mahkeme kararı ile feshedilen, 18.10.1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı yüklenicinin dava konusu bölümü kaba inşaat halinde haricen kendisine sattığını, taşınmaza zorunlu ve faydalı masraflar yaparak 15 yıl gibi uzun bir süredir mesken olarak kullandığını, bu kullanıma davacıların bugüne kadar herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, daireye yaptığı zorunlu ve faydalı masraflar kendisine ödeninceye kadar hapis hakkı tanınması gerektiğini savunmuştur.Hemen belirtilmelidir ki; tapuda kayıtlı olan taşınmazlar yönünden TMK'nun 706, Türk Borçlar Kanununun 237 ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddeleri hükümleri uyarınca resmi şekilde yapılmayan satışlara değer verilemez.Ne var ki, haricen satışın, satın alan kişi yönünden kişisel hak sağlayacağı, bir başka ifadeyle TMK'nun 994.maddesi hükmü uyarınca harici satış bedeli, 10.7.1940 tarih, 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kendisine ödeninceye kadar taşınmaz alıcısının alıkoyma hakkına ( hapis hakkı) sahip olduğu kuşkusuzdur.Öyle ise, davalının savunmasının kanıtlanması durumunda harici satış olgusunun kabulü söz konusu olacağından, böylesi bir durumda da davalı yararına harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı hapis hakkı tanınması ve bunun sonucu olarak da iyiniyetli kullanım nedeniyle ecrimisil isteğinin reddedilmesi gerekecektir.Hal böyle olunca, taraf delillerinin eksiksiz bir şekilde toplanması, dayanılan belge ve senet asılları istenerek davalının zorunlu ve faydalı masraflar yaptığı kanıtlanır ise bu bedel üzerinden ve harici satınalma kanıtlanır ise harici satış bedeli üzerinden hapis hakkının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere mutlak biçimde elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesi doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.