Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2250 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1286 - Esas Yıl 2010





Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava dışı oğlu ve gelini tarafından ölünceye kadar bakma vaadi ile kandırılarak notere götürüldüğünü, bakım akdi yerine taşınmazlarını satış yetkisi içeren vekaletname alındığını, bu vekaletname kullanılarak 397, 2581 ve 2586 parsel sayılı taşınmazların bir gün sonra dava dışı gelini A....'e satıldığını, A.... tarafından da düşük bedellerle davalılara satıldığını, davalıların durumu bildiklerini ve iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, taşınmazları iyiniyetle edindiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların bedel ödenmeksizin ve davalı kandırılarak alınan vekaletname ile önce dava dışı A....'e devredildiği, taşınmazı A....'den devralan davalılarında iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi H.F.D....er'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hileyle alınan vekaletnamedeki görevin kötüye kullanılmak suretiyle çekişme konusu taşınmazların temlik edildiği ve davalıların da Türk Medeni Kanununun 1024. maddesi hükmü aracılığı ile aynı yasanın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacakları belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalılar A.... ve A....'in tüm, davalı H....'in bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Ancak, 2586 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davacıya ait temlike konu 1/4 pay ile sınırlı olmak üzere iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamının iptal ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı H.... K...'un bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.