Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2212 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 936 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : AYVALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2006NUMARASI : 2005/13-16Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden malik olduğu ..parsel sayılı taşınmazın öncesinde miras bırakanına ait iken borç teminatı olarak dava dışı F..'a temlikinden sonra borcu ödeyip,taşınmazı geri aldığını, daha sonra dava dışı kardeşinin borçları nedeniyle yine dava dışı F...a devrettiğini,borcu kendisinin ödediği halde taşınmazın bu kez iade edilmek üzere davalı kardeşine temlik edildiğini,onunda taşınmazı devretmediğini ileri sürerek tapunun iptal ve tescilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 6.3.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ..ile temyiz edilen vekili Avukat ..geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazın davacı ve davalının ortak miras bırakanları H..adına kayıtlı iken tamamının mirasçılardan H..K..'e intikalinden sonra 27.7.1999 tarihinde 5 milyar bedelle satış suretiyle dava dışı F.. G..'.. devredildiği,onunda anılan taşınmazı 9.5.2001 tarihinde davacıya temlik ettiği,davacının 27.3.2003 tarihinde 47 milyar bedelle F..a taşınmazı temlikinden sonra 18.7.2003 tarihinde aynı bedelle F..'a vekaleten davacı H..N..K.. tarafından davalı R.. ..e satış s uretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.Davacı, dava konusu taşınmazın tapusunun kendisine iade edilmek üzere davalıya temlik edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır..Hemen belirtilmelidir ki,yukarıda belirlenen olgular ve davadaki istek gözetildiğinde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işlem olduğu,bu durumda davanın 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur.Taraflar kardeş olsa dahi İçtihadı Birleştirme Kararının öngördüğü ispat yükü karşısında H.U.M.K.'nun 293. maddesi hükmünün somut olayda uygulama yeri bulunmayacağı da açıktır.Öte yandan,mahkemece tamamlayıcı yemin teklif edilmesi yasaya uygun olmadığı gibi ispat külfeti kendisinde olan davacı,karşı tarafa yemin teklif etme hakkını da kullanmamıştır.Hal böyle olunca, 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında öngörüldüğü biçimde davanın kanıtlanamadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.