Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2174 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 858 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/05/2003NUMARASI : 2002/195-2003/157Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu 1 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin gaip olması nedeniyle tayin olunan kayyım tarafından on yıldır idare edildiğini ileri sürerek, taşınmaz maliklerinin gaipliklerine, paylarının Hazine adına tescilini ve takyidatların kaldırılmasını istemiştir.Davalı kayyım, bir diyeceğinin olmadığını bildirmiştir.Mahkemece, Ö. kızı G., Ü.ve F.ile ilgili davanın kabulüne, A. B.ve H.A. A.sağ olduklarından, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, gaiplik ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 246 ada 1 parsel sayılı taşınmazın S. M.Vakfından icareli ve tapuda Ü., F., Ö.kızı G., A. ve H.adlarına kayıtlı olup, taşınmazın on yıldır kayyımla idare edildiği anlaşılmaktadır.Davacı Hazine, taşınmazın on yıldır kayyımla idare edildiğini ileri sürerek, gaiplik kararı verilerek, tescili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Ne varki, dava yalnızca kişiler aleyhine açılmış, vakıflar idaresine davada yer verilmemiştir.O halde, öncelikle davada vakıflar idaresinin yer almasının sağlanması ondan sonra delillerin toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.Öte yandan, kabule göre de, mahkemece bir kez ilam yapılmış ve bununla yetinilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.Oysa, Türk Medeni Kanununun 588.maddesinde; "sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, o kimsenin gaipliğine karar verilir. Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer. Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür." düzenlemesine yer verilmiş ve aynı yasanın 33/2, 3.maddesi hükmünde de; "mahkeme gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırır, bu süre, ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır." hükmü öngörülmüştür. Öyleyse, yukarıda değinilen düzenlenmeler gözetildiğinde bir kimse hakkında gaiplik kararı verilebilmesi için diğer koşulların yanında en az iki kez ilan yapılması zorunludur. Kabulü göre de, takyidatların kaldırılması talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir. Hal böyle olunca, kurulan hükmün doğru olduğu söylenemez. Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.