MAHKEMESİ: MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/05/2007NUMARASI: 2005/430-2007/247Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu 53 parsel sayılı taşınmazın maliki iken ölünceye kadar bakma sözleşmesi karşılığı olarak oğlu olan davalıların miras bırakanlarına temlik ettiğini, ancak bakım borcunun yerine getirilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ile adına tescilini, olmazsa tazminat istemiştir.Davalılar, mal kaçırmak amacıyla temlike ilişkin, aktin bakım sözleşmesi olarak düzenlediğini, aslında bakımın amaçlanmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır. Davalı G. ise bizzat ve davalı R.’nin velisi olarak davayı kabul etmiştir.Mahkemece, bakım borcunun yerine getirilmediği,davacının sözleşmeyi feshederek verdiğini geri alma yetkisinin bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, bir kısım davalılar (Gülnara dışındaki) tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, bakım alacaklısı tarafından bakım borçlusunun ölümü nedeniyle mirasçıları aleyhine açılmış akdin feshi ve iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmelerinde bakım alacaklısının ölümü sözleşmenin sona ermesini gerektirdiği halde, bakım borçlusunun ölümü ile sözleşme son bulmaz, bakma ve görüp gözetme borcu bakım borçlusunun mirasçılarına intikal eder. Ancak yasa koyucu bakım alacaklısına, isteği dışında, bakım borçlusunun mirasçıları ile birlikte yaşamaya zorlamamak için ölüm tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşmeyi bozma (feshetme) hakkı tanımıştır. (BK 'nun 518.) Ne var ki, bakım alacaklısının ölüm nedeniyle sözleşmeyi bozması (feshetmesi) halinde bakım borçlusuna verdiği malı aynen mirasçılarından geri istemesine yasal olanak yoktur. Bu durumda Borçlar Kanununun 518. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, sadece borçlunun iflası halinde iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir para talep edebilir. Nitekim bu ilke 05.06.1957 tarih 25/22 Sayılı İnançları Birleştirme Kararında da açıkça vurgulanmış uygulama bu yönde kararlılık kazanmıştır.Somut olaya gelince; çekişmeli 516 ada 53 parsel sayılı taşınmaz 07.01.2005 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davacı tarafından davalıların miras bırakanına devredildiği bakım borçlusunun 10.07.2005 tarihinde öldüğü ve eldeki davanın -1- yıllık süre içinde açıldığı sabittir.O halde, ölümle mükellefiyet ortadan kalkma olacağından mahkemece Borçlar Kanununun 518/2 maddesi düzenlemesi ve bu esaslar gözetilmek suretiyle iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, hükme yeterli olacak nitelikte inceleme ve araştırma yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tapu kaydının iptali ile davacı adına tescile karar verilmesi doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 25.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.