MAHKEMESİ: ÇARŞAMBA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 09/09/1988NUMARASI: 1987/278Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanları D.. E..’in ..ve ..parsel sayılı taşınmazları İ..S..a, onunda bir yıl sonra davalıya satış yoluyla devrettiğini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazların satışının muvazaalı olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sulh ile dava sonuçlandığı ve dava konusu kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi .....raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu .ve ..parsel sayılı taş??nmazların maliki tarafların miras bırakanı D..'un taşınmazları dava dışı İ.. S...'a satış suretiyle temlik ettiği ve O'nunda davalı M..'e aynı sebeple ve 26.3.1985 tarihli akitle intikal ettirdiği anlaşılmaktadır.Davacı, miras bırakanın dava dışı İsa'ya yaptığı taşınmaz temlikinin kendisinden mal kaçırma amaçlı olduğunu ve davalıya intikalini sağlamak amacıyla yapıldığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Davalı, 28.6.1988 tarihli belgeyi mahkemeye ibraz ederek tutanağa geçen bu belge gereğince davacı ile sulh olduklarını savunmuştur.Gerçekten de, anılan belgede miras bırakandan intikal eden davacının tüm miras hakkına karşılık, davalının ..parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının davacıya verilmesi ve ona ait olmasının kararlaştırıldığı görülmektedir.Mahkemece, anılan belge sulh sözleşmesi olarak nitelendirilmek suretiyle "sulh nedeniyle" davanın konusuz kaldığına değinilerek davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere; sulh, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı karşılıklı iradeleri ile bir çözüme bağlamalarıdır: Bu mahiyeti itibariyle de icap ve kabul ile oluşan bir sözleşme niteliği taşır. Sulhun sözleşme olması onun tek taraflı değil gene tarafların karşılıklı anlaşmaları ile bozulabileceğinin kabulünü gerektirir. Şu husus da ayrıca belirtilmelidir ki sulhu bozmak isteği, şartlı veya şartsız olduğu veya oluştuğu sırada iradeyi kaldıran sebepler bulunduğu iddiası ayrı bir dava konusu olabilir.Olayda, tarafların sulh oldukları mahkemenin de kabulündedir. Az önce açıklanan hukuki esaslar uyarınca sulhtan tek taraflı olarak vazgeçilemeyeceği gibi, tarafların karşılıklı anlaşmaları ile bozulduğu yolunda da dosyada bir delil ve iddia mevcut değildir.O halde, aralarında fiili ve hukuki irtibat bağı bulunan aynı yer 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/411 esas sayılı dava dosyası ile eldeki davanın birleştirilmesinin düşünülmesi ve taraflar arasındaki sulhun tastikine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere sulh nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.