Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2129 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3164 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GÖRELE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/12/2013NUMARASI : 2012/285-2013/402Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil ve tazminat isteklerine ilişkin olup mahkemece taleplerin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların murisi Mahmut'un kayden paydaşı olduğu çekişme konusu 42 parselin geldisi olan 37 parseldeki 1/2 payı ile 41 parselin geldisi olan 36 parseldeki 1/2 payını davalı Hikmet'e satış suretiyle devrettiği, eldeki dosyada murisin torunları olan davacılar Cemal, Mahmut, Derya, Mihrican, Hülya, Hanife ve Yasemin'in çekişme konusu taşınmazların geldisi olan 36 ve 37 parsellerdeki temliklerin, davacı Erkan ise 36 parseldeki devrin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek 42 parsel yönünden miras payı oranında tapu iptali ve tescil, dava dışı şirket adına kayıtlı olan 41 parsel yönünden ise tazminat istemiyle birleştirilen davaları açtıkları, 42 parselin 1/2'şer hisse ile davalı Hikmet ve dava dışı İzzet adına kayıtlı olduğu, davalının 42 parsel yönünden davayı cevap dilekçesinde kabul ettiği ve mahkemece tazminat ile tapu iptali ve tescil davalarının kabulüne ilişkin kararın Dairece; "... 41 parsel sayılı taşınmaz yönünden tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine..." denilerek ve “...birleşen davanın davacılarının miras bırakan M.. G..’den intikal eden toplam miras payları gözetildiğinde hüküm altına alınan pay oranının da isabetli” olmadığına değinilerek bozulduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, çekişme konusu 41 parsel yönünden, Dairenin 22.5.2012 tarih ve 2012/1521 E – 2012/5934 K sayılı kararı ile temyiz isteminin reddine karar verildiği, taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulmadığından bu parsel yönünden verilen kararın kesinleştiği ve karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğu anlaşılmakla davalının bu parsel yönünden temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne var ki, dava konusu 42 parsel yönünden anılan bozma kararında murisin torunları olan davacıların miras bırakan M.. G..’den intikal eden toplam miras payları gözetildiğinde hüküm altına alınan pay oranının isabetli olmadığının belirtildiği ve mahkemece bozma ilamına uyulduğu, ancak yeniden kurulan hükümde anılan davacılara ilişkin iptal ve tescile karar verilen pay oranının tekrar hatalı belirlendiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, hakimin doğru sicil oluşturması ilkesi gereğince davalı Hikmet'in taşınmazdaki 7/16 payı üzerinden davacıların Eynesil Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/39 E – 20110/38 K sayılı veraset ilamında belirtilen miras payları üzerinden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.