Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2117 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 600 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KARACASU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/06/2010NUMARASI : 2005/43-2010/90Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece, davacı R.Ç.ın davasının feragat nedeniyle reddine, tapu iptal ve tescil davasının kabulüne ve ihlal edilen saklı pay oranında tenkise ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine davalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacı R. Ç.'ın davasının feragat nedeniyle reddine, dava konusu 121 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, 6 ile 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki tapu iptal ve tescil davasının reddine, ancak saklı pay ihlal kastı ile temlik edildiklerinin ispatlandığı gerekçesiyle ihlal edilen saklı pay oranında tenkise karar verilmiştir.Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; 1- Miras bırakan İ. Ç.'ın 23.11.2004 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak eşi R. ile bu evlilikten olan davacılar F. H. H. G. ve Ş. ile davalı H. ve dava dışı A.'nin kaldığı, murisin sahip olduğu 121 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın ½ payını 20.03.1997 tarihinde oğlu olan davalı H.'e, geri kalan ½ payını ise torunu olan davalı İ.e 26.03.2001 tarihinde satış göstermek suretiyle temlik ettiği, miras bırakanın mal satmaya ve paraya ihtiyacının olmadığı, satış nedeniyle harhangi bir bedel ödenmediği, davalıların satış tarihinde alım güçlerinin bulunmadığı, devir sırasında gösterilen değer ile gerçek değer arasında oransızlık bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, 01.04.1979 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temliklerin muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle 121 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davacı R. haricindekiler bakımından, miras payları oranında davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu parsel bakımından davalılarn temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Reddiyle hükmün bu kısmının ONANMASINA,2-Davalıların, tenkise dair hüküm kurulan 185 ada, 6 parsel ile, 187 ada, 27 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; anılan parseller, muris İ.'in zilyetliğinde iken 1993 tarihinde kayıtsız ve şartsız bağışlamasından dolayı, mahallinde yapılan kadastro tespiti sırasında davalı H.adına 29.07.1994 tarihinde tescil edilmiştir.Bilindiği üzere, saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.(TMK m.560/1) Tasarruflar, tasarruf edilebilir kısım (tasarruf nisabı) içinde kalıyorsa, bu halde saklı payın zedelendiğinden söz edelemeyecektir.Miras bırakan tarafından sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla yapılan temliklerin '' tasarruf edilebilir kısım'' dahilinde kalıp kalmadığının tespiti, diğer bir ifade ile '' tasarruf edilebilir kısmın'' aşılıp aşılmadığı, terekenin tasarruf edilebilir kısmının mirasın açıldığı andaki değerinin bilinmesiyle anlaşılabilir. ( TMK. m. 507/1) Miras, miras bırakanın ölümü ile açılır.Miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu kazandırmalar terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. ( TMK. m. 575 ) şu halde, anılan yasal hükümler gereğince, tasarruf edilebilir kısım ve saklı paya elatma olup olmadığı, terekenin bütün olarak ölüm tarihine göre tespit edilmesiyle mümkündür. Somut olaya gelince; murisin tasarrufta bulunduğu üç taşınmazdan birisi olan 121 ada, 3 parsel yönünden tapu kaydının iptali ile davacıların veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescile karar verilmiş olmakla, söz konusu taşınmazın murisin ölüm tarihindeki değeri olan, 45.990,00.-TL. üzerinden davacıların saklı paylarını elde ettikleri, davalı H.'e bağış yolu ile temlik edilen taşınmazların ise murisin tasarruf nisabı içinde kaldığı anlaşılmaktadır.Ne var ki; Mahkemece yapılan değerlendirme ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, murisin terekesine geri dönen 121 ada, 3 parsel sayılı taşınmazdan davacıların saklı paylarını elde ettikleri dikkate alınmaksızın, bağış yolu ile temlik edilen taşınmazların değerleri net tereke dâhil edilerek yapılan tenkis hesabı sonucunda, saklı pay ihlalinin bulunduğundan bahisle tenkise karar verilmesi doğru değildir.Hal böyle olunca; somut olay ve mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, saklı pay ihlali bulunmadığından tenkis davasının da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir kabulüyle; hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.