MAHKEMESİ: ÇATALCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/04/1979NUMARASI: 1975/663-80Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu taşınmazların davalıya 4753 Sayılı Yasaya göre verildiğini, davalının 1967 yılında köyü ve çiftliği terk ettiğini, taşınmazların dava dışı kişilere kiraya verildiğini, boş bırakıldığını, davalının 4753 Sayılı Yasaya aykırı davrandığını ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.Davalı, dava konusu yerleri kendisi adına ektirdiğini, kiraya vermediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının köyü terk ettiği, taşınmazlar üzerinde bizzat çiftçilik yapmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu . ada . .ada .ve .. ada .. parsel sayılı taşınmazlar Hazineye aitken 4753/5618 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca tevzi ve tahsis yoluyla davalı H..B.. adına tescil edildiği görülmektedir.Mahkemece, davalının İstanbul'da oturması nedeniyle taşınmazlar üzerinde bizzat çiftçilik yapması ve çiftçiliğin gerektirdiği çabaları göstermesinin mümkün olmadığı, böylece tahsis amacına uygun kullanılmadığı gerekçesi ile taşınmaz kayıtlarının iptali ile malik hanelerinin 4753 Sayılı Yasanın 57.maddesi uyarınca Hazine olarak doldurulmasına karar verilmiştir.Gerçekten de, 11.6.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4753 Sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, toprağı olmayan veya olup ta kifayetsiz bulunan kişilere bazı usul ve esaslar dairesinde toprak verilmesine dair düzenlemeler getirmiştir. Ayrıca, kendisine toprak tevzi edilen kişilerin de toprağın işletilmesi ile ilgili olarak uyması gerekli olan bazı kurallar öngörülmüştür. Bunlardan birisi ve en önemlisi 57.maddesinde "...Bu Kanunla verilen arazi, sahibi tarafından işletilemeyerek terkedilir veya ortakçılıkla veya özürsüz olarak kira ile işletilirse Tarım Bakanlığının bu kanun gereğince ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere, gayrimenkullerin geri verilmesini mahkemeden istemeye hakkı vardır..." şeklinde yeralan hükümdür. Keza, 28.2.1957 tarihinde Bakanlar Kurulunun 8751 Sayılı Kararı ile mer'iyete konulmuş bulunan ve Çiftçiyi Topraklandırma Kanununun 63.maddesine dayanılarak hazırlanmış Çiftçiyi Topraklandırma Nizamnamesinin 57.maddesinde de "...Verilen toprak, kanunun 7,56 ve 57.maddeleri mucibince özürsüz olarak işletilmez ve terk edilirse veya ortakçılıkla işletilirse veyahut kiraya verilirse, verilen toprak geri alınır ve tapu kayıtları Hazine adına değiştirilir..." denilmek suretiyle aynı hüküm tekrarlanmıştır.4753/5618 Sayılı Yasa sonradan iptal edilmişse de hak hangi yasa zamanında verilmişse, o yasa hükümlerine tabiidir düşüncesiyle uygulamada anılan yasadan kaynaklanan ve 57.madde hükmüne dayalı olarak sonradan açılan davalar, bu yasa hükümleri gözetilmek suretiyle çözüme kavuşturulmuştur.Ne varki, 22.11.1984 tarihli ve 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine dair Tarım Reformu Kanununun Geçici 3.maddesinde; "... uygulama alanları ve uygulama alanları dışında 1617 Sayılı Toprak ve Tarım Reformu Ön Tedbirler Kanununun 8.maddesiyle mülga 4753 Sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu ve 4486 Sayılı Teknik Ziraat ve Balıkçılık Okulları Hakkındaki Kanunun hükümlerine göre tevzi edilen ve bilahare başkalarına devredilmiş bulunan gayrimenkullerin satışının iptaline ilişkin olarak açılmış davalar, her ne safhada olursa olsun düşer..." şeklinde düzenlemeye yer vermiş, 9.5.1985 tarihinde kabul edilen, ancak 5286 Sayılı Yasa ile bazı hükümleri iptal edilen 3202 Sayılı Yasanın geçici 9.maddesinde de aynı hüküm tekrar edilerek, 4753 Sayılı Yasa gereğince tevzi edilen taşınmazlarla ilgili olarak Hazine tarafından açılan geri alma ve iptal davalarının her ne safhada olursa olsun düşeceği öngörülmüştür.Değinilen yasal düzenlemeler karşısında, Hazinenin 4753 Sayılı Yasanın 57.maddesine dayanarak açmış olduğu davaların yasal mesnedinin bulunduğu söylenemez.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere aksi yönde karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.