MAHKEMESİ: KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/06/2007NUMARASI: 2006/470-2007/203Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 5702 ve 5703 parsel sayılı taşınmazları davalının yapılaşmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesine ve binanın yıkımına karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmaza kendi parseline bina yaptığını zannederek yapılaştığını, binayı yapmadan önce gerekli ölçümü yaptırıp ruhsat aldığını, tecavüzün sehven oluştuğunu, iyi niyetli bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemce, çekişme konusu 5702 parsel sayılı taşınmaza davalının geçerli bir nedeni olmaksızın yapılaştığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 5702 ve 5703 parsel sayılı taşınmazların öncesi 3379 ve 3380 parsel iken 1990 yılında tevhit ve ifraz işlemine tabi tutulduğu, halen taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır.Belirlenen bu olgular karşısında, çapın sağladığı mülkiyet hakkına değer vermek suretiyle mahkemece elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, davalının çekişme konusu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı kayden sabittir. Ne varki, yukarıda değinilen oluşum çerçevesinde davalının çekişmeli 5702 parsel sayılı taşınmaza yapmış olduğu binanın ekonomik değer taşıdığı ve yıkımınında fahiş zarar doğuracağı bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Davalı, binanın yapımında baştan beri iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Dava da, yıkım da istenildiğine göre, ilerde telafisi imkansız bir zarara sebebiyet vermemek bakımından davalıya Türk Medeni Kanununun 724. maddesinden kaynaklanan temliken tescil istemesi bakımından olanak tanınması, bu konuda dava açıldığı taktirde yıkım isteği ile ilgili olarak eldeki dava bakımından ön mesele sayılması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.