Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2082 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3438 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2009/271-2013/193Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 7765 ada 13 parselde kat karşılığı inşaat yapılması için dava dışı yüklenici şirketle sözleşme yapıldığını, buna göre B bloktaki 13 nolu bağımsız bölümün yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığını, yüklenici şirketin inşaatı tamamlamadığını ve halen bağımsız bölümün davacı kooperatif adına kayıtlı olduğunu, davalının 2007 yılından beri bağımsız bölümü işgal ettiğini, ihtarname gönderilmesine rağmen davalının işgale son vermediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli eldeki davayı açmıştır.Davalı, çekişme konusu bağımsız bölümü yükleniciden bedelini ödeyerek satın aldığını, haksız işgalin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının bağımsız bölümü harici satışla yükleniciden edindiği, işgalinin haksız işgal mahiyetinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı kooperatif ile dava dışı yüklenici şirket arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve sözleşmeye göre çekişme konusu 13 nolu bağımsız bölümün dava dışı yüklenici şirkete ait olacağının kararlaştırıldığı, çekişme konusu bağımsız bölümün davalıya satışına ilişkin davalı ile yüklenici şirket arasında 02.03.2006 tarihli harici satış sözleşmesi imzalandığı ve bağımsız bölümün davalının tasarrufunda olduğu anlaşılmaktadır.Öte yandan; çekişme konusu taşınmaza ilişkin eldeki davanın davalısı tarafından dava dışı yüklenici şirket ile eldeki davanın davacısı kooperatife karşı açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istekli dava sonucu, sözleşmeye konu olan inşaattaki eksik işlerin yüklenici tarafından yerine getirilemeyeceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddedilerek 500.000,00 TL tazminata hükmedilmesine dair verilen Ankara 1. Tüketici Mahkemesi’nin 25.02.2011 tarih ve 2008/420 esas, 2011/101 karar sayılı kararının derecattan geçmek suretiyle 18.04.2012 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; davacı ile dava dışı yüklenici arasında yapılan sözleşme iptal edilmiş olmayıp, halen ayaktadır. Sözleşmeden kaynaklanan edimini % 99 oranında yerine getiren yüklenicinin kendisine bırakılan bölümü harici satışla davalıya devrettiği sabit olup, davalının kullanımının haksız işgal mahiyetinde olmadığı gözetilerek ecrimisil isteği bakımından davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; Çekişme konusu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı halde taşınmazı kullandığı sabittir. Bilindiği üzere; tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın (Türk Medeni Kanunu (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu 237.(Borçlar Kanunu 213.) ve 2644 sayılı Tapulama Kanununun 26. maddeleri hükmü uyarınca) resmi olarak yapılmayan satışına değer verilemez. Ne var ki, haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK’nın 994. maddesi ve 10.07.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlar.Davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almaya dayanan kişisel hakka değer verilemez.Hal böyle olunca; davacının TMK’nın 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.