Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2015 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13158 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2011/707-2012/354Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece Seyhan Belediyesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, imar işleminin iptali nedenine dayalı kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili isteğine ilişkin olup, Seyhan Belediyesi yönünden karar verilmesine yerolmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; “ ... Davacı hazine adına ihdas yoluyla tescil edilen taşınmazın davalı Seyhan Belediyesine devri ile anılan taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak münferit imar parsellerinin oluştuğu ve bir kısım bölümlerin de park, yeşil alan, orman özelliği ile sicil harici bırakıldığı ve Adana belediyesinin 37 nolu imar uygulamasının İdari yargı yerinde iptal edilerek kesinleştiği, böylece imar ile oluşan gerek imar parseline ilişkin sicil kayıtlarının ve gerekse park, yeşil alan, orman gibi imarla tescil harici bırakılma işleminin hukuki dayanaktan yoksun kaldığı ve imar işlemine dayanan hukuki durum ile sicil kayıtlarının yolsuz hale düştüğü, böylesi bir durumda da kadastro parselinin mülkiyet ve geometrik duruma ihyasının gerekeceği, bu duruma göre park, yeşil alan ve orman nitelikli yerlerin kadastro parseli kapsamında kaldığı keşfen belirlendiğine ve bu işlemlerin dayanağı idari tasarrufta iptal edildiğine göre, taşınmazın niteliğinin park, yeşil alan ve orman olması neticeye etkili olmayıp davanın kabul edilerek kadastro parselinin ihyasına karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin doğru olmadığı, kabul tarzı itibarıyla da imar ile oluşan dava dışı imar parsellerinin malikleri var ise onlarında böylesi bir davada yer almaları zorunlu iken bu parsel maliklerine davada yer verilmeksizin neticeye gidilmesinin de isabetsiz olduğu ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, Seyhan Belediyesi yönünden karar verilmesine yerolmadığına, dahili davalı O.Ç. hakkında husumet yokluğundan davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahallinde yapılan uygulama neticesinde alınan 29.01.2010 tarihli teknik bilirkişi raporunda; çekişmeye konu kök parselin imar planı uygulaması sonunda 8 m2'lik ve 22 m2'lik bölümlerinin 5627 ada 4 nolu imar parselinde, 29 m2'lik bölümünün ise 5627 ada 5 nolu imar parseline isabet ettiğini bildirdiği halde, bu raporu düzenleyen bilirkişilerden harita mühendisi M.İ.'dan alınan 05.2012 tarihli ek raporda ise; bu defa yeniden yapılan incelemede 8 ve 22 m2'lik bölümlerin 5627 ada 2 nolu imar parseline, 29 m2'lik bölümünün ise 5627 ada 3 nolu imar parseline isabet ettiğini belirttiği, ne var ki, kök parselin isabet ettiği imar parselleri yönünden çelişkili iki rapor düzenlemesine rağmen, raporlar arasındaki bu çelişki giderilmeden ve ek rapora neden üstünlük tanındığı belirtilmeden, öte yandan iptaline karar verilen 5627 ada 2 ve 3 nolu imar parsellerinin sicil kayıtlarının getirtilip, maliklerinin davada taraf olarak yer alıp almadıkları denetlenmeden sonuca gidilmiş olması doğru değildir.Hal böyle olunca; imar düzenlemesi konusunda uzman harita mühendisi olan üç kişilik bilirkişi marifeti ile mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu kök parselin, imar uygulamaları neticesinde oluşan hangi imar parselleri içerisinde kaldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, bu konuda bilirkişilerden infaza elverişli krokili rapor alınması, ondan sonra kök parselin isabet ettiği imar parsellerinin sicil kayıtlarının eksiksiz getirtilerek, davada taraf olarak yeralmayan imar parsel maliklerinin davada yeralmalarının sağlanması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.