MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2010/145-2012/651 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.12.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalılar G.. G.. vekili Avukat ..., ihbar olunan Hazine vekili Avukat ..., ihbar olunan R. N. T. vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı M.. D.. vasisi Yasemin Demirkapu, ihbar olunan C.. G.. vekili Avukat, ihbar olanan A.. Ş.. vekili Avukat, ihbar olanan M.. Ş.. gelmedilir, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, sahtecilik iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu .. ada, . parsel sayılı taşınmazdaki A Blok 28 nolu bağımsız bölümü, torunu olan davalı Metin'in, sahte olarak düzenlettirdiği İzmir 19. Noterliğinin 27/04/2010 tarihli ve 2010/11276 sayılı vekâletnamesini kullanarak vekil sıfatıyla diğer davalı Gülten'e satış yoluyla temlik ettiğini; taşınmazın satışına ilişkin olarak düzenlenen ve satış işleminde kullanılan vekâletnamedeki resim ve imzaların kendisine ait olmadığını, sahte vekaletname ile yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, tapu iptal ve tescilin mümkün olmaması hâlinde taşınmazın bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Gülten, taşınmazı iyiniyetle malikinin verdiği vekâletname ile vekil tayin ettiği şahıstan satın aldığını, halen taşınmazı kendisinin kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalı Metin, davaya bir cevap vermemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın satışında kullanılan vekâletnamenin sahte olduğunu bildiği kanıtlanamayan davalı Gülten'in iyiniyetli üçüncü kişi durumunda bulunduğu gerekçesiyle davalı Gülten hakkındaki tapu iptal ve tescil davasının reddine, davalı Metin yönünden davanın kabulü ile 150.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacının torunu olan davalı Metin'in, davacının fotoğrafını nüfus cüzdanını bir şekilde ele geçirerek davacının maliki olduğu dava konusu .. ada,.. parsel sayılı taşınmazda ki A Blok 28 nolu bağımsız bölümün satışı hususunda kendisini yetkili kılan İzmir 19. Noterliği'nin 27/04/2010 tarihli ve 11276 yevmiye nolu vekâletnamesini düzenlettirdiği, davalı Metin tarafından, sahteliği bilirkişi raporları, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.12.2012 tarihli, 2012/12 Esas, 2012/ 449 Karar sayılı kararıyla sabit olan bu vekâletname kullanılarak dava konusu taşınmazın tapu müdürlüğünde yapılan 24.05.2010 tarihli resmi işlemle davalı Gülten'e 150.000,00 TL bedelle satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sahteliği sabit olan vekâletname ile yapılan satış işlemi geçersiz olup, çekişmeli taşınmazın davalı Gülten adına tescilinin illetten yoksun ve yolsuz olduğu açıktır. O hâlde, taşınmaz sahte vekâletname ile vekil tayin edilen davalı Metin tarafından davalı Gülten'e satış suretiyle temlik edildiğine göre, davalı Gülten ilk el durumunda olup, TMK'nin 2. maddesi anlamında iyiniyetli olduğu kabul edilse bile TMK'nin 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmasına, ediniminin korunmasına olanak yoktur. Hâl böyle olunca, davalı Gülten hakkındaki tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle terditli ikinci isteğin kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.