Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20048 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19691 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2014NUMARASI : 2014/108-2014/227 Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar Dairece; "...Davacı vekili, kamulaştırma işleminin usulsüz tebliği nedeniyle kamulaştırma bedelinin arttırımı davası açtıklarını beyan etmiştir. Bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının miras bırakanı artık dava konusu taşınmazda malik olarak görülmediğinden tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir.Hal Böyle olunca,mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak, dava konusu 120 parsel sayılı taşınmazda 460/97000 pay sahibi iken kamulaştırma yolu ile payı Ankara Belediyesi adına tescil edilen “Muharrem oğlu H. B.”nin, davacının babası “Muharrem oğlu H. B.” olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki; tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davaların mahiyeti gereği 6100 sayılı HMK’nin 382/2-ç-1 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı usulünce görülmesi gerektiği, başka bir ifadeyle hasımsız dava ve işlerden olduğu ancak kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu müdürlükleri olduğundan, açılan davalarda tapu müdürlüklerinin ilgili sıfatıyla yer alması gerektiği açıktır. Bu tür davalarda tapu müdürlüğü yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı halde tapu müdürlüğü aleyhine avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi ve davacının harçtan sorumlu olması gerekirken hükümde harcın davacıya iadesine karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.