Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22083 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 11 parselde kayıtlı 6 nolu bağımsız bölümü evleneceği ve kendisine hayat arkadaşı olacağını düşündüğü davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, ancak bu işlemin gerçek bir satış olmadığını, davalının kendisini kandırarak satışı gerçekleştirdiğini, davalının evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, davalı aleyhine boşanma davası açtığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, satış işleminin evlilik öncesinde yapıldığını, taraflar arasında muvazaa iddiasının ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bağıştan dönme şartlarının oluşmadığı gibi, tarafların evlenirken özgür iradeleri ile tapuda devir yaptıkları, konuşarak ve anlaşarak evlendikleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ............’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalı vekilinin temyiz itirazına gelince;Davacı tarafça çekişme konusu taşınmazın değeri 70.000,00 TL olarak bildirilerek bu miktar üzerinden harç ikmali yapıldığı ve keşfen taşınmazın değerinin 70.000,00 TL olduğu belirlendiğine göre, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına harcı tamamlanan bu miktar üzerinden avukatlık parası tayin ve taktir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3. bendindeki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre hesap ve takdir edilen 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi hükmü dikkate alınmak suretiyle dava değeri olan 70.000,00 TL üzerinden hesaplanan 7.650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7.. (6100 sayılı HMK'nun 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.1.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.