Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1995 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12588 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: GAZİANTEP 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/06/2007NUMARASI: 2004/373-2007/215Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan 2736 parsel sayılı taşınmazın, zilliyetlikten tescili için davalılarca açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, taşınmazın ekonomik fayda sağlayacak halde olduğunu ileri sürerek, 3402 Sayılı Yasanın 18/1 maddesi gereğince Hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili isteğine ilişkindir.Mahkemce, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu yerin kadastro tespiti sırasında 2736 parsel olarak Hazine adına tespit edildiği görülmektedir. Dosyadaki belge ve bilgilere göre çekişme konusu parselin itirazlı olduğu tutanağında yazılmak suretiyle tutanağın kadastro mahkemesine gönderildiği bildirilmekle beraber, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde kadastro mahkemesinde çekişmeli taşınmazla ilgili bir davanın bulunmadığı gibi tutanağın aslınında tüm aramalara rağmen bulunamadığının saptandığı, öte yandan, davada husumet kendilerine yöneltilen kişiler tarafından tescil isteği ile açılan davanın da takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Tapu sicilinin tutulması ve oluşturulması kamu düzeni ile ilgili olup, tapu sicillerinin oluşturulmasında dolu pafta sistemi kabul edilmiştir. O halde, tutanağı tanzim edilen bir taşınmazın sicil dışı bırakılamayacağı açıktır. Mahkemeler çekişmelerin çözüm yerleridir. Buna göre, tutanak bulunamadığı ve çekişmeli yerle ilgili bir davanın bulunmadığı gözetildiğinde ihtilafın mahkemece giderilmesinin gerekeceğinde kuşku yoktur. Diğer taraftan 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 18/1 maddesi uyarınca açılan ve açılacak olan tescil davalarının hasımlı açılması olanaklı olduğu gibi hasımsız açılmasına da yasal bir mani bulunmamaktadır. Bu sebeple davalılar açısından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir.Ancak, taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 18/1 maddesinde öngörülen nitelikte ve ileride ekonomik yönden fayda getirecek vasıfta bulunduğu mahkemece yapılan araştırma ve incelemeyle özellikle dosya kapsamıyla sabittir.O halde, davacı Hazinenin tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi yönde ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.