Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1994 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1152 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2012NUMARASI : 2012/143-2012/231Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı M. Y. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece''..el atmanın önlenmesi bakımından keşfen belirlenen değer üzerinden harcın alınmasının gerektiği..''gerekçeleri ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı, adına kayıtlı 197 parselin davalılar tarafından kısmen işgal edildiğini ileri sürerek davalının el atmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş;davalılar ise, sınırların sabit olduğunu,sınırları ile çevrilmiş olan yerlerin parsel maliklerinin adlarına tescilinin gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Gerçekten de;davacı adına kayıtlı olan 197 sayılı parseli davalıların kullandığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı M.Y.'ın temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Davacının temyiz itirazlarına gelince;bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğindedir. Ne varki, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedel niteliğinde bulunan ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı yönünden mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacı tarafından tamamen malik olduğu tarihten dava tarihine kadar ve ıslahla da belirlenen ecrimisil miktarına hükmedildiği anlaşılmaktadır.Oysa, somut olayda; davacının taşınmaza tam malik olduğu tarihten önce de pay sahibi olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda;davacının paydaş olduğu zamandan itibaren ve ayrıca son beş yıllık kullanımdan ötürü davalının ecrimisilden sorumlu tutulması gerekeceğinde kuşku yoktur.Hal böyle olunca, davacının pay sahibi olduğu dönem yani önceki paydaşlığının da gözetilerek, belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile ; hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.