MAHKEMESİ : KELKİT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/10/2007NUMARASI : 2007/193-2007/292Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 304 ve 306 parsel sayılı taşınmazların karşısındaki taşınmazları kullanan davalıların arada bulunan dere yatağına toprak yığmak, ağaç dikmek ve bent çekmek suretiyle müdahale ettiklerini, sel sularının taşması sonucu taşınmazlarını su bastığı gibi toprak kaybına neden olduğunu, ziraat ürünlerinin zarar gördüğünü ileri sürerek dere yatağına elatmanın önlenmesi, dökülen toprağın temizlenmesi ve ağaçların sökülmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın dere yatağına müdahale ettikleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi aporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalıların dere yatağına toprak yığmak ve ağaç dikmek suretiyle bent oluşturduğundan sel sularının taşması sonucu davacının paydaş bulunduğu 304 ve 306 parsel sayılı taşınmazlara zarar verildiği ileri sürülmüş, mahkemece krokide gösterilen yere elatmanın önlenmesi, dolgu malzemelerinin ve ağaçların kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir.Bilindiği gibi Türk Medeni Kanunu’nun 742.maddesi uyarınca, taşınmaz maliki üst taraftaki araziden kendi arazisine doğal olarak akan suların ve özellikle yağmur, kar ve tutulmamış kaynak sularının akışına katlanmak zorundadır. Komşulardan hiçbiri, suların bu akışını diğerinin zararına değiştiremez.Aynı yasanın 743.maddesi 1. ve 2. fıkrası gereğince de “bir arazinin suyu öteden beri alt taraftaki araziye doğal bir şekilde akmakta ise, alt taraftaki arazi maliki, üst taraftaki araziden fazla suyun boşaltılması sırasında da bu suları… kabul etmek zorundadır. Alt taraftaki arazi maliki boşaltma dolayısıyla akan sulardan zarar görmekte ise gideri üstteki arazi malikine ait olmak üzere, kendi arazisinden yapılacak mecra ile suyun akıtılmasını isteyebilir.”Yanlar arasındaki çekişmenin sözü edilen yasa hükümleri gözetilmek suretiyle çözümlenmesi gereklidir. Ne var ki, mahkemece ve bilirkişi tarafından anılan düzenlemelere uygun bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, uzman bilirkişiler aracılığı ile yerinde keşif yapılarak davalının eyleminden kaynaklanan bir tecavüz ve zararın olup olmadığının araştırılması, zararın varlığının belirlenmesi halinde hangi önlemlerin alınmasının gerektiğinin saptanması, değinilen yasal düzenlemelerin dikkate alınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Yanların davacının/davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 20.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.