Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1963 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14584 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ADIYAMAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2012/655-2013/737Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisilin kademeli yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava; ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı V.. M.., “Ş.... Ensari Vakfı ” adına 25/07/2000 tarihinde hükmen tescil edilen 535 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalı şirket tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın verici istasyonu kurulmak suretiyle 31/05/2011 tarihine kadar kullanıldığını ileri sürerek 31/05/2011 tarihinden geriye dönük 10 yıllık ecrimisil bedeli olarak 15.609,00 TL'nin kademeli yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Şirket, geriye dönük beş yıllık ecrimisil istenebileceğini, istenilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacı Vakfa ait çaplı taşınmazın 7.5 m”'lik bölümüne haklı ve geçerli bir neden olmaksızın verici istasyonu kurmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesiyle uzman bilirkişiler aracılığıyla belirlenen 13.03 TL. ecrimisilin kademeli yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davaya konu arsa vasfındaki 5.000 m² yüzölçümündeki taşınmazın, 25/07/2000 tarihinde Ş.... Ensari Vakfı adına hükmen tescil edildiği, mahkemece uzman bilirkişiler (fen bilirkişi ve ziraat mühendisi) aracılığıyla yapılan keşif sonucu alınan raporda; kayden davacıya ait taşınmaza davalı şirketin 8.40 m²'lik alanı kapsayacak şekilde kurduğu TV vericisinin keşif tarihi itibariyle kaldırılmış olduğu, sicil kaydında "ziyaret alanı" olarak tescilli olduğu, fiilen zeminde gerek davalı şirket gerekse dava dışı şirketler tarafından "verici ve baz istasyonu kurulmak " suretiyle kullanıldığı, davalı şirketin ticari ve tarımsal faaliyette bulunmadığı, ziyaret alanı ve ağaçlar dışında taşınmazın değerine etki edebilecek başkaca bir tesisin olmadığı belirlenmekle birlikte zirai gelir metoduna göre yıllık net gelir üzerinden 13.03 TL. ecrimisil hesaplandığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmaktadır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Arsa ve binalarda ise kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil hesabında, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmeli, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmelidir.Ne varki ; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Şöyle ki; dava konusu taşınmaz her ne kadar köyde yer alsa da üzerinde tarımsal faaliyette bulunulmadığı davalı şirketin yanısıra dava dışı şirketler tarafından TV vericisi ve baz istasyonu kurulmak suretiyle arsa vasfı ile kullanıldığı, kira gelirine göre ecrimisil hesaplanması gerekirken tarla vasfında olduğu değerlendirmesi yapılarak zirai gelir metoduna göre ecrimisil hesaplandığı, öte yandan davacı Vakfın 30/04/2010 tarihli ecrimisil tahakkuk bildiriminde bulunmasına karşılık davalı tarafından verilen 25/05/2010 tarihli, cevap dilekçesinde "....2006 ila 2010 yılları arası için her ne kadar 12.234 TL ecrimisil istenildiği bildirilmiş ise de emsal yerler için ortalama olarak yıllık 500-600 TL ecrimisil ödedikleri" beyanında bulunulduğu halde dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak 13.03 TL ecrimisil belirlendiği görülmektedir.Hâl böyle olunca; mahallinde yeniden konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, yukarıda açıklanan ilkeler ve taşınmazların TV vericisi kurarak kullanıldığı gözetilerek emsal TV vericileri ve baz istasyonlarının kiralanmasında belirlenen rayiç bedeller incelenmek ve davalı tarafın 25/05/2010 tarihli dilekçesindeki beyanı da değerlendirilmek suretiyle hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı, denetlenebilir rapor alınması ve hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; hükme elverişli olmayan rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Davacının, temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.