Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 196 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 10314 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/04/2007NUMARASI : 2005/369-2007/204Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, maliki bulunduğu 27 sayılı parseli davalının işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve muhdesatın yıkımını istemiş, ıslah dilekçesiyle 26, 28, ve 32 parselleri de davaya katmıştır.Davalı, kendisine ait muhdesatın 26 parselde bulunduğunu savunmuştur.Mahkemece, dava dilekçesinde yer almayan taşınmazların ıslah suretiyle dava konusu yapılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Hazinenin, kayıt maliki olduğu 27 sayılı parsel hakkında eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile isteğini 26, 28 ve 32 sayılı parsellere yönlendirdiği görülmektedir. Bilindiği üzere, HUMK.nun 87/son maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra ıslah yoluyla müddeabihin arttırılması olanaklı hale gelmişse de, dava edilmeyen bir hususun ıslah ile dava konusu haline getirilmesine yasalolanak bulunmadığından, haklarında usulü dairesince dava açılmayan 26,28 ve 32 sayılı parseller bakımından verilen red kararı doğrudur. Hazinenin anılan taşınmazlara yönelik temyiz itirazı yerinde değildir, reddine. Ne var ki, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda çekişmeli 27 sayılı parselin davalı tarafından kullanılmadığının bildirilmesine, daha sonra düzenlenen ek raporda ise davalının 27 sayılı parsel ile birlikte 26, 28 ve 32 sayılı parselleri de kısmen kullandığı ifade edılmesine rağmen, mahkemece raporlar arasındaki bu çelişki giderilmemiştir. Hal böyle olunca, yerinde yeniden keşif yapılmak suretiyle yerel bilirkişiler ile gerektiğinde taraf tanıklarının ifadelerine başvurulması, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye elverişli krokili rapor alınması, özellikle, davaya konu edılen 27 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı kesin olarak saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de, dava reddedildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değildir. Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK. 'nun 428. maddesi uyarınca HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 16.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.