MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, dava konusu 141 ada 15 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanı ...in paydaş olduğunu ancak tapu kaydında mirasbırakanın isminin "...." olarak yazıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı; tapuda 141 ada 15 parsel taşınmazın 3/21 payının "...: kızı" adına kayıtlı olduğu, taşınmazın geldisi olan 191 parselin 3/21 payının ... Tapulama Mahkemesi'nin 1967/2 Esas - 1968/5 Karar sayılı hükmüne istinaden ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1967/259-338 E.-K. sayılı veraset ilamında ... kızı ve mirasçısı olarak belirlenen .... namı diğer ....adına tescil edildiği oysa yapılan araştırmada ...n'in nüfus kaydı bulunmadığı gibi taşınmazın bulunduğu bölgede .... veya....isimli başka bir kayda da rastlanmadığı ayrıca ...'in nüfus kaydında da bu isimde bir kızının olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç, tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki bilgilere uygun hale getirilmesidir. Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir. Somut olayda da, tapu kaydında paydaş olan kişinin artık nüfus siciline tescili ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesi mümkün olmadığına göre tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece dava konusu taşınmazın tapu kaydında paydaş olarak görünen ...:kızı"” ile davacı tarafın mirasbırakanı “...”in aynı kişi olduğunun tespitine şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu)'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.