Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19397 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14331 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi....r'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; ecrimisil istemine ilişkin olup mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı 14/11/2011 tarihli dava dilekçesinde; kayden maliki bulunduğu 772 parsel sayılı taşınmaza davalı kurum tarafından kamulaştırma işlemi olmaksızın kalıcı tesis yapılmak suretiyle müdahale edildiğini, buyüzden taşınmazda tarım yapılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil tutarı olan 5.000,00 TL'nin dönemsel faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı; 2004 yılında davacı tarafından açılan kamulaştırmasız elatma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın kabulle sonuçlandığını, kesinleşen karar üzerine parselin bedeli ödenerek kurum adına sicil kaydının oluşturulduğunu, 2004 yılı itibariyle hesaplanan kamulaştırma bedeli ödendiğine göre 2011 yılında geriye dönük 5 yıllık ecrimisil istenemeyeceğini, 2004 yılı ve öncesi için talepte bulunulmadığı gibi o dönem için de zamanaşımı süresinin dolduğunu, öteyandan uzun yıllar ses çıkarmamakla kullanıma muvafakat edildiğinin düşünülmesi, davanın kabulü halinde kira geliri esasına göre ecrimisil belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; taşınmazın kesinleşen .... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 2010/1023 Esas, 2011/455 Karar sayılı kararı ile 2011 tarihinde davalı kurum adına tescil edildiği, bu tarihten itibaren geriye dönük 5 yıllık ecrimisil talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 772 parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı iken davacı tarafından davalı idare aleyhine 08/10/2004 tarihinde ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinde 2004/637 Esas (bozma üzerine 2010/1023 Esas) sayılı kamulaştırma bedelinin dava tarihi itibariyle davalı kurumdan tahsili ve taşınmazın davalı kurum adına tescili istemi ile açılan davanın kabulüne karar verildiği ve anılan kararın temyiz incelemesi sonucunda 5. Hukuk Dairesinin 2011/6849 Esas, 2011/15158 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve 01/12/2011 tarihinde kesinleştiği böylelikle 2011 tarihi itibariyle davalı kurum adına sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; kamulaştırma kararı almadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koymuş bulunan idare, haksız işgalci konumundadır. Davalı idarenin kamulaştırma bedelinin tespiti, tapu iptali ve tescil/sicilden terkin istekli davayı açtığı tarihe kadar taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarihten 4 ay sonrası itibariyle faize hükmedildiğinden taşınmazın malik/malikleri, anılan davanın açıldığı tarihten geriye doğru ecrimisil isteyebileceklerdir. Başka bir ifadeyle davacının yukarıda sözü edilen kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescil istemli davanın açıldığı tarihe kadar ecrimisil isteyebileceği, kamulaştırma bedelinin ödenmesine karar verildiği veya taşınmazın davalı kurum adına tescil edildiği tarihin dikkate alınmayacağı açıktır.Somut olaya gelince; davacı tarafından "kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili " amacıyla 08/10/2004 tarihli dava açıldığı ve "kamulaştırma bedelinin" bu tarih itibariyle belirlendiği, bu durumda davacının 08/10/2004 tarihinden geriye dönük ecrimisil talep edebileceği oysa ki davacının 2004 yılından öncesi için ecrimisil talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan olgular ve ilkeler karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, davalının temyiz itirazları değinilen nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.