MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/07/2009NUMARASI : 2008/133-2009/280Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakanları adlarına kayıtlı 4 parsel sayılı taşınmazı davalının depo olarak kullanmak ve kullanımlarını engellemek suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, haksız bir elatmanın söz konusu olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.2.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Y.B. vekili Avukat ... ile temyiz edilen A.S. vekili Avukat ......geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden A. B. vekili Avukat ...... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .........tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl ve birleşen dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4 sayılı imar parselinin davacıların miras bırakanı E. adına kayıtlı olduğu, davalının 4 parselde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacılar, davalının çekişmeli taşınmazdaki binayı depo olarak kullanmak suretiyle elattığını ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.Somut olaya gelince; davacılar murise ait arsa niteliğindeki 4 parselin imar uygulaması sonucu 23.12.1986 tarihinde tescil edildiği, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda çekişme konusu binanın 29 sayılı kadastral parselde iken yapılan imar uygulaması ile 4 parsel üzerinde kaldığı ve 29 sayılı kadastral parselin maliklerinin ise dava dışı Yüksel ve Neriman olduğu, davalı Atilla'nın taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan veya kişisel bir hakkının bulunmadığı sabittir.Davacılar tarafından dava dışı öncesini teşkil eden 29 parsel malikleri kişiler aleyhine açılan İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/1121 Esas - 2000/410 Karar sayılı dava dosyasında; imar uygulaması sonucu oluşan 4 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından yapılan binanın tecavüzlü hale geldiği ileri sürülerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davanın mahkemece davalıların elatmasının önlenmesi ve yapının yıkımına, depo edilen bedelin davalıların payları oranında ödenmesine karar verilerek kabulle sonuçlandığı ve kararın kesinleştiği görülmektedir.Bu belirlemeler karşısında, çekişme konusu 4 parselin 29 nolu kadastral parselin imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluştuğu, 29 nolu kadastral parselde davalı A.nın kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı sabit olup, 3194 Sayılı Yasanın 18, 2981/3290 Sayılı Yasanın 10/c maddesinde öngörülen kaim bedelden istifade edemeyeceği tartışmasızdır.Buna göre, davacıların Türk Medeni Kanununun 683.maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek, elatmanın önlenmesine ve elattığı tarihden dava tarihine kadar olan süreç için belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 23.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.