Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1933 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13763 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/05/2012NUMARASI : 2011/209-2012/174Yanlar arasında görülen çekişmenin giderilmesi, tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çekişmenin giderilmesi, tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 831 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 3/8 payının H.oğlu . ve 5/8 payının D. kızı E. C. S.adlarına kayıtlı bulunduğu ve nev’inin K. H. Vakfından icareli olduğu; davacı Vakıflar idaresi tarafından Hazine ve kayyım İstanbul Defterdarı hasım gösterilmek suretiyle 09.11.2001 tarihinde açılan dava sonucunda, anılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile mahlulen K. H. Vakfı adına tesciline dair verilen Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.10.2004 tarih ve 2002/159 esas, 2004/476 sayılı kararın deracattan geçerek 20.06.2005 tarihinde kesinleştiği; bu arada Hazine tarafından sadece kayyım İstanbul Defterdarı aleyhine dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 29.06.2004 tarihinde açılan TMK.nun 588. maddesine dayalı gaiplik ve tescil davasının yargılaması sonucunda da Üsküdar 5. Asliye Hukuk Hakimliğinin 13.10.2005 tarih ve 2004/265 esas, 2005/323 karar sayılı davanın kabulü ile gaiplik ve Hazine adına tescile dair verilen kararın da temyiz edilmeyerek 27.02.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı Vakıflar İdaresi, 831 ada 4 parsel sayılı Kerime Hatun Vakfından icareli taşınmazın mahlulen vakfı adına tescil kararının 20.06.2005 tarihinde kesinleştiğini, kayyımlığın da 26.12.2003 tarihinde kesinleşen kararla kaldırıldığını, ancak davalı Hazine tarafından açılan dava sonucu verilen gaiplik ve tescil kararı nedeniyle vakıf adına tescilin gerçekleştirilemediğini ileri sürerek, davalı hazinenin hukuki muarazasının önlenmesi, hazine adına tescil kararının iptali, tescil edilmişse kaydın iptal ve vakfı adına tescili isteğiyle eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtilmelidir ki; yukarıda açıklandığı üzere davacı Vakıflar İdaresinin açtığı davada Hazine taraf olup, dava konusu taşınmazın Vakfı adına tesciline ilişkin kararın Hazineyi bağlayacağı kuşkusuzdur.Öte yandan; hazine tarafından açılan davada ise, Vakıflar İdaresi hasım gösterilmemiştir. O halde, o davada verilen kararın Vakıflar İdaresini bağlayıcılığından sözetme olanağı yoktur.Öyleyse; davacı Vakıflar İdaresinin, Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.10.2004 tarih ve 2002/159 esas, 2004/476 sayılı kararını infaz ettirme olanağı varken, yeniden iptal ve tescil davası açması doğru değildir.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.