Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1923 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 210 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2007NUMARASI : 2006/872-2007/686Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 525 parsel sayılı taşınmazdaki 16 numaralı bağımsız bölümünün sahte vekaletname kullanılmak suretiyle davalıya satıldığını öğrendiğini ileri sürerek, tapu iptali-tescil istemiştir.Davalı, taşınmazı iyiniyetli olarak satın aldığını, sahtecilik nedeniyle açılmış olan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirtmiş; duruşmadaki beyanında da, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamak üzere taşınmazın tapusunun davacı adına tesciline bir itirazı bulunmadığını, davayı bu şekilde kabul ettiğini bildirmiştir.Mahkemece, davalının kabul beyanı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, yolsuz oluşturulan tapunun iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davalı tarafın davayı kabul beyanına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Getirtilen akit tablosundan, çekişme konusu 525 sayılı parseldeki 16 numaralı bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı iken, 7.3.2006 tarihli vekaletname kullanılarak vekil aracılığıyla 11.4.2006’da davalıya satıldığı görülmektedir.Davacı, satışta kullanılan vekaletnamenin sahte olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalı vekili 30.5.2007 tarihli duruşmada, yargılama masrafı ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamak üzere davayı kabul ettiklerini bildirmiştir. Somut olayda, 30.5.2007 tarihli beyanın içeriğinden, “davayı kabul” iradesinin yargılama masrafı ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmama şartına bağlandığı ve geçerli bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, HUMK.’nun 389. maddesine göre, hükmün hiçbir şüphe ve tereddüte yer bırakmayacak biçimde kurulması gerekir. Bu nedenle şarta bağlı hüküm verilemeyeceğinden, şartlı kabul beyanına geçerlilik tanınması ve hükme dayanak yapılması olanağı yoktur.Hal böyle olunca, işin esasına girilerek tüm delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.