Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19221 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11190 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVACI-DAVALI : ...DAVALI-DAVACI : ...DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL, TAZMİNATTaraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl davada elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne, ilişkin olarak verilen karar davalı-birleşen davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.12.2014 Salı günü saat:10.11'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava, faydalı ve zorunlu giderlerin tahsili ve hapis hakkı tanınması isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davada elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, birleşen dava bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2175 ada 15 parsel sayılı taşınmazda yer alan 6. kat 25 no'lu bağımsız bölümün 4.6.2010 tarihinde kat irtifakı tesisi yoluyla asıl davanın davacısı adına, aynı taşınmazdaki 35 no'lu bağımsız bölümün ise 23.1.2012 tarihinde satın alma ile davalı-birleşen dosya davacısı adına tescil edildiği, davalının yükleniciden kaba inşaat halinde satın aldığı ve ince işlerini yaptırıp, oturulabilir hale getirdiği iddiası ile 25 no'lu daireyi ikamet olarak kullandığı, asıl dosya davacısının, vaki elatmanın önlenmesi ile 16.930.00-TL ecrimisilin tahsili istemiyle eldeki davayı açtığı, davanın 03.03.2011 tarihinde 16.930.00-TL harca esas değer bildirilerek ve bu miktar üzerinden harçlandırılarak açıldığı, ancak elatmanın önlenmesi bakımından başlangıçta veya yargılama sırasında hiç değer bildirilmediği ve harç yatırılmadığı anlaşılmaktadır.Davalı-birleşen dosya davacısı, asıl davanın reddini savunarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00TL faydalı ve zaruri imalat bedelinin tahsilini istemiştir.Hemen belirtilmelidir ki; asıl davada iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120.) maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarihli 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununun 26., 27., 28., 30. ve 32. maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de "...muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı Yasanın 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle, mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından nisbi harç alınmaksızın davanın ikamesi ve yürütülmesi yasal olarak olanaklı değildir.Hâl böyle olunca; asıl dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi isteği bakımından çekişmeli taşınmazla ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacı yana çekişme konusu taşınmaz malın değerinin açıklattırılması, değere itiraz edilmesi halinde keşfen değerin saptanması, belirlenecek değer üzerinden yukarıda belirlenen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle harcın tamamlattırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.Diğer taraftan; birleştirilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.Davalı-birleşen dosya davacısının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.