Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1915 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19033 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2014NUMARASI : 2013/333-2014/85Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, ¼ oranında paydaş olduğu üzerinde kat mülkiyeti ve irtifakı kurulmamış 6650 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin katta 2 adet dükkan ve üst kattaki 8 adet daireden oluşan binadaki iki adet dükkanı ve 5 adet (3,4,5,7 ve 8 nolu) daireyi taşınmazda ¾ paydaş olan kardeşi davalının 1993 tarihinden itibaren kiraya vermek suretiyle tasarruf ettiğini,taşınmazdaki payını 29.11.2012 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiğini, 27.12.2012 tebliğ tarihli ihtara rağmen herhangibir bedel ödenmediğini ileri sürerek 5 yıllık toplam 5.000,00 TL (ıslah ile birlikte 40.593,25 TL) ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı,zamanaşımı süresinin dolduğunu, taşınmaz üzerindeki binanın kendisi tarafından yaptırıldığını, 1 adet dükkanın natamam; diğer dükkanın ise boş olduğunu, 4, 7 ve 8 nolu dairelerde çocuklarının oturduğunu,3 ve 5 nolu dairelerin ise boş olduğunu,intifadan men şartının gerçekleşmediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, zemin kat girişi sol tarafında bulunan dükkanın boş olmasına rağmen gelir getiren taşınmaz olduğundan intifadan men koşulunun gerçekleştiği ve 2 adet (3 ve 5 nolu) dairenin davalı tarafından kiraya vermek suretiyle tasarruf edildiği gerekçesi ile anılan taşınmazlar için 18.06.2008-29.11.2012 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan bilirkişi raporuna atfen davanın kısmen kabulüne; zemin kat girişi sağ tarafında bulunan dükkanın natamam olduğu, 3 adet ( 4,7 ve 8 nolu) daire için ise intifadan men şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, üzerinde kat mülkiyeti ve irtifakı kurulmamış taşınmazın öncesinde davacı ve davalı arasında paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davacı ¼ ve davalı da ¾ pay sahibi iken davacının payını davalıya 29.11.2012 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği,taşınmaz üzerindeki binanın tarafların babaları olan mirasbırakanları H. G..'e ait olduğuna ilişkin beyanlar hanesinde şerh bulunduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki,ecrimisile konu edilen taşınmazlarda taraflar 29.11.2012 tarihine kadar paydaştır. Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ancak tabii ve hukuki semere getiren taşınmazlar için intifadan men şartı aranmaz. Bu durumda davalının kiraya vererek kullanmış olduğu yer var ise intifadan men şartına gerek kalmaksızın ecrimisil isteğinde bulunulabilir. Somut olaya gelince; üzerinde kat mülkiyeti ve irtifakı kurulmamış 6650 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin kattaki 2 adet dükkan ile üst kattaki 5 adet (3,4,5,7 ve 8 nolu) dairenin davalı tarafından kiraya verilerek hukuki semere elde edildiği ileri sürüldüğüne ve davacının talebi 29.11.2012 tarihine kadar tahakkuk eden ecrimisil olduğuna göre, 30.12.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu sunulan bilirkişi raporu gözönünde bulundurularak 2 adet (3 ve 5 nolu) dairenin davalı tarafından kiraya verildiği; zemin kat girişi sağ tarafında bulunan dükkan natamam olduğu ve 3 adet ( 4,7 ve 8 nolu) dairenin kiraya verilmeyip davalının çocukları tarafından kullanıldığından bahisle bu yerlerle ilgili yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hal böyle olunca; çekişmeli 6650 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin kattaki 2 adet dükkan ile üst kattaki 5 adet (3,4,5,7 ve 8 nolu) daire yönünden yukarıda açıklanan ilke çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, tarafların gösterdikleri tanıkların mahallinde dinlenmesi ve delillerinin eksiksiz toplanması,mahkemece, ecrimisil talep edilen dönemlerde veya ecrimisil dönemlerine yakın zamanlarda dava konusu yerlerin davalı tarafından kiraya verilip verilmediği, veriliyorsa nasıl ne şekilde kiralandıkları (kira ilişkisinin ayrıntılarının) araştırılarak bu yerlerle ilgili hesaplanan ecrimisilden davacı payına isabet eden (davalının sorumlu olduğu) miktara hükmetmek gerekirken, çekişme konusu dükkanların ve dairelerin keşif esnasındaki mevcut durumundan sözedilip eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Kabule göre de; hukuki semere kavramından bahsedebilmek için ise;taşınmazın sadece kiraya verilebilecek yerlerden olması yeterli olmayıp, üçüncü kişilere bizzat kiraya verilip gelir elde edilmiş olması da gerekmektedir.Somut olayda, keşif esnasında boş olduğu belirtilen zemin kat girişi sol tarafında bulunan dükkan davalı tarafından kiraya verildiği ispat edilmeden yanılgılı değerlendirme ile dükkanlar gelir getiren taşınmazlar olduğu gerekçesi ile ecrimisile hükmedilmesi de isabetsizdir. Taraf vekillerinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.