Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1914 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 564 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: MUĞLA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/10/2009NUMARASI: 2008/265-2009/644Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, murisleri N.’nın davalılardan Ş.’a ait 55 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümü 15.05.2007 tarihinde satın aldığını, ancak davalıların murisi oyaladıklarını ve taşınmazı boşaltmadıklarını, murisin ölümüyle taşınmazın kendilerine intikal ettiğini ve davalıların haksız müdahalelerini sürdürdüklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, taşınmazın muris ve eşi ile yaptıkları sözlü kira sözleşmesine istinaden kullandığını, davalı Ş. ise, taşınmaza müdahalesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın kullanmak suretiyle müdahale ettikleri gerekçesiyle elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, kat irtifakı kurulu taşınmazdaki mesken vasıflı bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece elatmanın Önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu bağımsız bölümün davalı Ş.’a ait iken davacıların murisi N. Y.’a 15.05.2007 tarihinde sattığı, N. Y.’ın 11.01.2008 tarihinde öldüğü, davacıların, murisin edindiği tarihten itibaren ecrimisil isteğinde bulunduğu ve mahkemece de bu tarih esas alınarak ecrimisile hükmedildiği anlaşılmaktadır.Davalı Ş.’un taşınmazı davacıların murisine sattığı, davalıların davacılar murisiyle sözlü kira akdi yaptıkları savunmalarının kanıtlanamadığı, cekişme konusu taşınmazdaki kullanımlarının da haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı gözetilerek elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki, davacıların murisinin sağlığında dava açmamış olmasının davalıların kullanımına muvafakat anlamına geleceği bir başka ifadeyle muris ile davalı arasında Borçlar Kanununun 299.maddesi hükmünce ariyet ilişkisinin kurulduğu gözetilerek, murisin ölüm tarihinden itibaren (tereke mirasçılarına geçtiği için mirasçıların ölüm tarihi itibarı ile hak sahibi oldukları Türk Medeni Kanununun 599.maddesi gereği olduğu için) ecrimisile hükmedilmesi gerekirken ecrimisil hesabında murisin edinme tarihinin esas alınmış olması doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.