Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1913 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 914 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : DÜZCE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2012NUMARASI : 2007/210-2012/64Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteği bakımından çekişmenin ortaklığın giderilmesi ya da kat mülkiyetine geçilmesi suretiyle çözümlenebileceği gerekçesiyle davanın reddine;ecrimisil isteği bakımından ise davalının taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı ve kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Davaya konu 132 ada 32 parsel sayılı taşınmazın şuyuulandırma neticesinde davacılar ve dava dışı üçüncü kişiler arasında paylı mülkiyete tâbi hâle geldiği anlaşılmaktadır. Davada davaya konu taşınmaz içerisinde davalı tarafından kullanılan manav dükkanının bulunduğu, bu dükkan dışında diğer paydaşlarında kullandığı dükkanların mevcut olduğu belirlenmiştir. Taşınmazın muhtesat bilgilerinde A harfi ile işaretli dükkanın davacılara, B harfi ile işaretli dükkanın H.B.'a,C harfi ile işaretli dükkanın M. N. E.'e,D harfi ile işaretli dükkanın H.Ö.B.'a ve E harfi ile işaretli dükkanın Ş.B.'a ait olduğu gösterilmiştir.Davalının ise taşınmazda sözleşmeden veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmamaktadır. Fen bilirkişi raporunun eki krokide, davalının kullandığı ve (B) harfi ile işaretli manav dükkanının (C) harfi ile işaretli bölümünün taşınmaza 11,00 metrekare eklenti (sergi yeri) yapmak suretiyle, (E) harfi ile işaretli 20,85 metrekare kısmına da kasa koymak suretiyle tecavüzlü olduğu saptanmıştır. Çekişmeli taşınmaz içerisinde bulunan manav dükkanına davalının eklenti (sergi yeri) yapmak ve kasa koymak suretiyle elatmasının haklı ve geçerli bir nedeni yoktur. Davalının dava konusu 32 parsele yansımayan kadastral parseldeki kayıt maliklerinden H.B.'ın yasal mirasçıları ile lehine satış vaadi sözleşmesi bulunan F. S. ile yaptığı kira sözleşmesinin veya harici satışın kayıt maliki paydaş davacılara karşı ileri sürülemeyeceği, davalının bundan kaynaklı kişisel hakkı var ise bu isteğin ayrı bir dava ile akitine yöneltebileceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.