MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2007NUMARASI : 2005/123-2007/315Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 35 imar parsel sayılı taşınmazlarına, davalılar tarafından gecekondu, muhdesat yapılmak suretiyle, müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, imar uygulaması sonucu tecavüzün oluştuğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.2.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat E..S... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vs. vekili lavukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 35 parsel sayılı taşınmazın davacılara, buna komşu 18 parsel sayılı taşınmazın ise davalılara ait olduğu, 35 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıların da davalılara ait olduğu, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıların bazılarının da 35 parsel sayılı taşınmaza taşkın bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonunda değinilen olgunun imar uygulaması sonucu oluştuğu belirlenmek suretiyle davanın yazılı olduğu üzere kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, çekişme konusu taşınmaza tecavüz durumunun idari karara dayalı olarak imarla oluştuğu mahkemenin kabulünde olduğu gibi kayden de sabittir.O halde, davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiği düşünülemez. Buna göre, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden de davalıların sorumlu tutulamayacağı tartışmasızdır.Öyle ise, davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 19.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.