Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1858 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 639 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/04/2012NUMARASI : 2010/565-2012/110Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece görev yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/05/2012 tarihinde kesinleşen, 2009/549 Esas, 2010/689 sayılı kararı ile boşandıkları, dava tarihinden önce davacı ile davalı tarafından ortak mesken olarak kullanılan mülkiyeti davacıya ait 3973 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan, 6 nolu bağımsız bölümde, davalının ikamet ettiği, anlaşılmaktadır. Öncelikle belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 683.maddesinde düzenlendiği üzere, bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.Öte yandan; 18.01.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasanın 4.maddesinde 08.07.2003 tarihinde faaliyete geçen Aile Mahkemelerinin görev kapsamı belirlenmiş ve 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 2.kitabının üçüncü kısmı hariç ilk iki kısmında yer alan (118 ile 395.maddeleri arası) hükümleriyle ilgili çıkan uyuşmazlıklar bu mahkemelerin görevleri arasında kabul edilmiş ve çekişmenin aile mahkemeleri tarafından çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır.Hemen belirtilmelidir ki, olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelemeyi yaparak uygulanacak kanun hükmünü tespit edip, tatbik etmek hakime aittir.(6100 sayılı HMK'nun 26. Maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 74.maddesi) İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre; taraflar arasındaki çekişmenin aile hukukundan kaynaklanmadığı ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince Aile Mahkemeleri görevi kapsamında bulunmadığı aksine Türk Medeni Kanunun 683.maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayanıldığı gözetildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk Medeni Kanunu'nun 683 ve devamı maddeleri uyarınca genel mahkemelerde çözüme kavuşturulması gerektiği tartışmasızdır. Kaldı ki davalının kişisel bir hakkı var ise ayrı bir dava yolu ile isteyebileceği de kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.