MAHKEMESİ : KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/10/2013NUMARASI : 2013/195-2013/477Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı H.. D..'nun, halen hayatta olan annesi H .D..'nun yaptığı taşınmaz temliklerine karşı eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında davacının annesine 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/130 esas, 2013/342 sayılı kararı ile dava dışı B. T..'ın vasi olarak tayin edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Gerçekten de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 114. maddesinde “dava ehliyeti” dava şartı olarak benimsenmiş; 03.03.1993 tarihli ve 773/82 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında da, dava şartlarının davanın açıldığı tarihten hükmün kurulduğu tarihe kadar varlığını devam ettirmesinin temel kural olduğu açıkça vurgulanmıştır. Diğer taraftan, HMK'nın 115/3. maddesi; “Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü içermektedir.O halde, hakimin, davanın başında dava şartlarının mevcut olup olmadığını kendiliğinden (re'sen) araştırmak zorunda olması yanında; dava açılırken bulunmayan dava şartlarının yargılama sırasında tamamlanması halinde davanın esasına girerek sonuçlandırması gerekeceği de kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, anılan yasal düzenlemeler ve yargısal uygulamalar ile davada ileri sürülen hukuksal nedenin kamu düzeniyle ilgili bulunması karşısında; davanın, vasi atanan B. T..'a ihbar edilerek husumet izni de alması suretiyle davaya katılımının sağlanması, ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.