Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1848 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 409 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 26/09/2006NUMARASI: 2005/132-240Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu ..ada .. parsel sayılı taşınmazdaki binanın duvarını boyamak, mobil kulübe yerleştirmek ve korkuluk demirlerine sundurma çatı yapmak suretiyle davalının müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmaza müdahalesi olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının müdahalesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın kayden davacıya ait olduğu ve davalının taşınmazda kayıttan kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, mahkemece, davalının mülkiyet alanına (bankanın duvarına) herhangi bir müdahalesinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yapılan uygulama sonucu elde edilen 14.4.2006 tarihli fen bilirkisi raporunda; davacı bankaya ait doğalgaz giriş kutusunun . nolu serginin içinde bulunduğu ve çelik kontrüksüyon yapılmış 2x2.5 ebadındaki ..nolu yerin kapsamında kaldığı ve kapısının kitlenir açılır olduğu istenildiği an doğalgaz kutusundan banka ısıtması için doğalgaz akışı sağlanamadığı ve diğer 2 ila 10 kadar olan seyyar bijuteri satan sergilerin banka duvarına iliştirilmiş çelik bölmelerle bölünmüş olduğu belirtilmiştir.Bu belirlemeye göre, davalının davacıya ait binaya bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde elattığı, bir başka anlatımla elatma olgusunun gerçekleştiği keşfen sabittir.Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesis edilmiş olması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.