MAHKEMESİ : MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 30/04/2009NUMARASI : 2006/612-2009/193Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı olduğu 127 ada 21 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafın taşkın inşaat yapmak ve şeftali fidanı dikmek suretiyle haksız olarak müdahale ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi,ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kayden elbirliği mülkiyeti halindeki çekişme konusu 127 ada 21 parsel sayılı taşınmaza 127 ada 23 nolu parselin paydaşı olan davalının haklı ve geçerli nedeni olmaksızın şeftali ağacı dikmek ve balkon tecavüzü yaratmak suretiyle el attığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, belirlenen bu olgu gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, eksiğin tamamlanması yolu ile getirtilen belgelerde pafta ile orjinalinin uyum sağlamadığı bildirilmiştir. O halde, taraflar arasındaki çekişmenin tersimat hatasından kaynaklandığı ve eldeki davanın çözüme kavuşturulabilmesi bakımından öncelikle tersimat hatasının giderilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 5304 Sayılı Yasa ile değişik 41. maddesi ve kanunun tatbik şeklini gösteren 20.04.2006 tarihli yönetmeliğin 6. maddesi hükmü gereğince, ölçü, hesaplama, tersimat ve sınırlandırma hatalarından kaynaklanan yanlışlıkların ve eksikliklerin hangi usul ve esaslar dairesinde ve hangi mercii tarafından düzeltileceği öngörülmüş olup, bu düzenlemelere göre; kadasto sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerde geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda belirtilen sebeplerden ötürü meydana gelecek hataların ilgilisinin Kadastro Müdürlüğü’ne müracaatı üzerine veya müdürlükçe re’sen düzeltilmesi, sonucunun ise taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ edilmesi öngörülmüş, ilgilisi tarafından tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması için Sulh Hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltmenin kesinleşeceği yasaca benimsenmiştir. O halde, tersimat hatalarının düzeltilme işlemlerinde yasal olarak ve öncelikle idarenin (Kadastro Müdürlüğü) görevli ve yetkili olduğu ve idarece tersimat hatasının düzeltilmesine yönelik tasarrufun sonucu itibariyle eldeki davayı etkileyeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davalıya 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince idareye başvurarak hatanın düzeltilmesi için imkan tanınması, orada belirlenecek çap durumu gözetilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; yıkım istekli davalarda kayıt maliklerinin tamamının davada yer almaları zorunlu olduğu halde, 23 nolu parselin dava dışı paydaşının bulunduğu gözetilmeksizin yıkıma karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi; davalının TMK'nun 725. maddesi hükmü gereğince açmış olduğunu bildirdiği temliken tescil davasının soucunun beklenmemiş olması da isabetsizdir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.1.2010 taihinde oybirliğiyle karar verildi.