Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18224 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1330 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ORTACA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/04/2013NUMARASI : 2012/390-2013/343Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davalı Zafer hakkındaki davanın kabulüne davalılar Mehmet ve İsmail hakkındaki davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı Zafer yönünden davanın kabulüne, davalılar Mehmet ve İsmail hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar Recep ve Mustafa'nın dava konusu 184 ada 1 parselde paydaş ve diğer davalılar Durkadın ve Mehmet'in de taşınmazda paydaş olan Ragıp'ın mirasçıları oldukları, davacıların eldeki davada, davalılar Mehmet ve İsmail'in kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir hakları bulunmadığı halde çekişme konusu taşınmazı haksız olarak kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için ecrimisile karar verilmesini istedikleri, 27.02.2013 tarihli ara karar gereği 05.03.2013 tarihinde peşin harç ve başvuru harcı yatırarak Zafer'in davaya dahil edildiği, Dalaman Malmüdürlüğünün yazısından davalı İsmail'in dava konusu taşınmazın bitişiğindeki 184 ada 2 parsel için ecrimisil ödediği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, maddi yanılgı sonucu dava açılırken davalı olarak gösterilmeyen tarafın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4. maddesi uyarınca davaya katılımının sağlanması kural olarak doğrudur. Ayrıca davalı Zafer'in savunmasında belirttiği harici satış senedine hukuken değer verilemeyeceği ve davalı Zafer'in kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayandığından söz edilemeyeceği gözetilerek davalı Zafer'in müdahalesinin önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesi kural olarak doğrudur. Davalı Zafer'in bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Öte yandan, davalı İsmail'in çekişme konusu 184 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bitişik komşusu 184 ada 2 parseli ecrimisil ödemek suretiyle kullandığı, dava konusu taşınmazda İsmail'in kullanımının saptanamadığı belirlenerek hakkındaki davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacıların ve davalı Zafer'in öteki, davalılar Mehmet ve İsmail'in temyiz itirazlarına gelince;Dava, 04.01.2011 tarihinde 9.000 TL değer üzerinden açılmış ve davacı taraf bu bedelin 2.000 TL'sinin ecrimisile ilişkin olduğunu belirtmiştir. Yargılama sonunda elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiş olmasına rağmen kararda sadece hükmedilen ecrimisil değeri üzerinden harç ve vekalet ücretine karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, ecrimisil isteminin dava tarihinden önceki 5 yıllık döneme ilişkin olarak istendiği davanın 4.1.2011 tarihinde açıldığı, buna karşılık bilirkişi tarafından 2008 ila dava sonrası tarihi de içine alacak şekilde 2012 yılları için ecrimisil hesabı yapıldığı, mahkemece dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisil hesaplanıp talebe bağlı kalınarak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden sonrasını da kapsayan şekilde ve talep edilen dönem aşılarak düzenlenen bilirkişi raporu esas alınıp, hangi dönemlere ilişkin hesap edilen ecrimisil miktarının benimsendiği de açıklanıp gerekçe gösterilmeden talep edilen miktarda ecrimisile karar verilmiş olması da doğru değildir.Hal böyle olunca, mahkemece, davalı Zafer kullanımında bulunan taşınmazın dava tarihinden önceki ve dava dilekçesinde istenilen dönem için gelir metoduna göre davacıların payı oranında tespit edilecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.