Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1814 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 13181 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: KARADENİZ EREĞLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/05/2006NUMARASI: 2003/561-151Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı L.. ile paydaş oldukları .. ada ...parsel sayılı taşınmaz üzerine dört katlı inşaat yaptıklarını ve kullanım biçimi konusunda yazılı sözleşme düzenlediklerini, buna göre binanın 3.katının L...ye, diğer katların kendisine bırakıldığını, bilahare davalı L...nün payını diğer davalıya temlik ettiğini ve davalıların yıllardır süregelen fiili kullanım biçimine aykırı olarak kendisine düşen ... ve ..nolu dairelerin kira bedellerini ödemediklerini ileri sürüp, ..ve ..sayılı dairelere davalıların elatmalarının önlenmesini istemiştir.Davalılar, dava konusu dairelerde kiracıların oturduğunu ve kendilerinin herhangi bir müdahalelerinin bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, çekişmeli ..parsel üzerindeki binanın 1986 yılında rızaen ve fiilen paylaşıldığı, ..ve ..nolu dairelerin davacıya kaldığı ve kiralarının 2003 yılına kadar davalı L.. aracılığıyla tahsil edildiği, 2003 yılından itibaren davalıların dava konusu dairelere müdahale ettikleri ve kira parasını davacıya vermedikleri gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ..ada ..parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, davacı ve davalı F..ile dava dışı üçüncü kişinin paydaş bulundukları anlaşılmaktadır.Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki binanın harici taksim sonucu kendisine bırakıldığını, bu dairelerde dava dışı üçüncü kişilerin oturduklarını, ancak kira bedellerini davalıların tahsil ederek kendisine ödemediklerini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Anılan bağımsız bölümlerde dava dışı kişilerin oturduğu mahkemenin de kabulündedir.Kural olarak, elatmanın önlenmesi davaları taşınmazı fiilen kullanan kişilere karşı açılır.Ne varki, somut olayda, davalıların taşınmazı fiilen kullanmadıkları sabittir.Hal böyle olunca, davalılar yönünden elatma olgusunun sabit olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.