Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18092 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16586 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TENKİSYanlar arasında birleştirilerek görülen tenkis davaları sonunda, yerel mahkemece ,asıl ve birleşen davada davacı ... yönünden açılan davaların feragat nedeniyle reddine;asıl ve birleşen davada davacı ... yönünden açılan davaların ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleşen davada davacı ... vekili ve birleşen davada davalı (asıl davada davalı ... mirasçısı) ...vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleşen dava, tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davada davacı ... yönünden açılan davaların feragat nedeniyle reddine; asıl ve birleşen davada davacı ... yönünden açılan davaların ise kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, miras bırakan ...'nun 10.04.1986 tarihinde öldüğü, geriye çocukları olan asıl ve birleşen davada davacılar ... ile birleşen davada davalı ... ve asıl davada eşi davalı ... (karar tarihinden sonra 27.05.2011 tarihinde öldüğünden çocukları ... ile ölü oğlu ...'dan olma torunları ... ve dava dışı ölü oğlu ...'dan olma torunları ... ve .... mirasçı olarak bıraktığı,1/3 hisse oranında maliki olduğu 3 parsel ile 46/96 hisse oranında maliki olduğu 212 ve 213 parsel sayılı taşınmazları oğlu olan birleşen davada davalı ...'e ölünceye kadar bakma şartı ile 15.07.1971 tarihinde temlik ettiği ve 2/3 hisse oranında maliki olduğu 214 parsel sayılı taşınmazı ise intifa hakkı uhdesinde kalmak suretiyle eşi olan asıl davada davalı ...'e bağış yoluyla 19.02.1975 tarihinde devrettiği anlaşılmaktadır. Davacılar asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; murisin temliki işlemleri saklı payı ihlal etmek kastıyla yaptığını, davalı ...'in de sözleşmeden kaynaklanan bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Miras bırakanın hangi sağlararası kazandırmalarının tenkise tabi tutulacağı TMK'nın 565. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, murisin vasiyetname ve miras mukavelesi şeklinde yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruflar ile hibe gibi sağlararası tasarrufları tenkise tabi olup ölünceye kadar bakma akdi ile yapmış olduğu ivazlı tasarruf niteliğindeki temliklerin tenkise tabi olmayacağı, koşullarının gerçekleşmesi halinde 1.4.1974 tarih ½ sayılı İ.B.K. gereğince muris muvazaasına ilişkin tapu iptal ve tescil davasına konu teşkil edeceği açıktır. Hal böyle olunca, öncelikle asıl davanın davalısı ...'in karar tarihinden sonra 27.05.2011 tarihinde öldüğü gözetilerek tüm mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması, asıl davada davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi, böylelikle taraf teşkilinin oluşturulması, ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması sonucuna göre asıl davada bir karar verilmesi; birleşen davada ise temlikin ölünceye kadar bakma akdi ile yapıldığı, bu tür akitlerin ivazlı olduğu ve tenkise tabi olmadığı gözetilerek tenkis isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; 6100 sayılı HMK'nın 166. (1086 sayılı HUMK'nın 45.) maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmeleri gibi bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle, davaların ayrı ayrı karara bağlanması gerekmektedir. O halde, asıl ve birleşen davalar bakımından davacı ...'ın davalılardan alacağı bedelin ayrı ayrı kararda gösterilmemesi de isabetsizdir. Davacı ... vekili ile birleşen davada davalı (asıl davada davalı ... mirasçısı)... vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre asıl davada davacı ... vekili ile davalı ... mirasçısı....vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.