Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1802 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8555 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2012NUMARASI : 2008/157-2012/231Yanlar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, maddi-manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın ve birleşen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.2.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı T.H.S.S. Beykoz Körfez Konutları Yapı Kooperatifi, davacı asil M.B. ve vekili Avukat U. S.geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı Beykoz Belediye Başkanlığı vekili Avukat, davalı R.E.Ö.vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl dava ve birleşen davalar, tapu iptali ve tescili ile maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece, asıl davanın ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; tapu iptal ve tescil istekli davalar taşınmazın aynına yönelik olup, konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu nedenle de nispi harca tabi olduğu açıktır.492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca, asıl olan ve harç tahsili gereken müddeabihin keşfen belirlenen değeri olup, Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın değeri saptanmış ise de, bu değer üzerinden ara kararıyla harcın ikmal edilmesi yönündeki önceden verilen önelden gerekçe gösterilmeksizin sarfınazar edilerek yargılamaya devamla hüküm tesis edilmesi doğru değildir.Bilindiği üzere, Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. Öte yandan, davanın görülebilmesi bakımından harcın ikmal edilmesi gerekirsede, ikmal edilmemesi halinde müeyyidesi 492 sayılı Harçlar Kanunun 30. ve 32. maddelerinde düzenlenmiştir.Harçlar Kanunun 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış; 30. maddesinde ise " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK' nun 409. (HMK’nun 150.) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Diğer taraftan, kabule görede, yargılama devam ederken çekişmeli 721 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalı R. E.Ö. tarafından dava dışı Türkiye Lojistik Araştırmaları ve Eğitim Vakfına bağış yoluyla temlik edildiği halde 1086 sayılı HUMK'nun 186. (6100 sayılı HMK'nun 125.) maddesinde öngörülen usuli işlemler tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuş olması da isabetsizidir. Hal böyle olunca, mahkemece, değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilerek, ayrıca, öngörülen usulü işlemler gerçekleştirildikten sonra, varılacak sonuca göre işin esasıının değerlendirilmesi gerekirken, değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmeksizin ayrıca öngörülen usulü işlemler gerçekleştirilmeksizin sonuca gidilmiş olması doğru değildir.Davacıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü ( 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi hükmü gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına girilmesine ve sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 12.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.