Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1800 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8055 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/03/2012NUMARASI : 2010/253-2012/163Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.02.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı Bugsaş vekili Avukat P. B.T.davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili Avukat M. B.davacı Atatürk Orman Çiftliği vekili Avukat S.H. ile temyiz edilen vekili Avukat S.A.Ö.geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, davalı F.yönünden iddianın sübut bulmadığı gerekçesiyle hakkında ki davanın tümden, diğer davalılar Belediye ve Şirket bakımından ise elatmanın önlenmesi isteği yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü'nün tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddiyle aleyhindeki hükmün ONANMASINADavalılar Belediye ve Şirket'in temyizine gelince; dosyada mevcut davacı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü ile davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında düzenlenen ve Bakanlıkça uygun bulunan 20.08.1996 tarihli Protokol'ün 1. maddesinde "İmarın 7638 ada 3 ve 4 nolu parseller (kadastronun 2096 ada 8 parsel 412.165 m2 ile AŞTİ kompleksinden Anadolu Bulvarına kadar olan 2096 ada 20 parsel, 2405 ada 1 parsel, 3046 ada 1 parsel ) AŞTİ yolları Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına 30 yıl süreyle 100.000.000.000 TL ( yüzmilyar TL.) yıllık kira ile %40 kira artışı ile kiraya verilmiştir." denildikten sonra, 8. maddesin de ise " 0.000 kotunda bulunan (D2-8) nolu işyerinin işletme hakkı kira süresi sonunda da Belediye'ye bırakılacaktır. AŞTİ yönetimin aldığı kararlara uymak şartıyla kiraya verebilir" şeklinde düzenlemeyle AŞTİ kompleksi içerisinde bulunan çekişmeli bölümün, kullanım durumu ve koşulları duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmiştir.Protokol 20.8.1996 tarihinde düzenlenmiş olup, buna göre kira süresi olan 30 yılın hitamının da, 20.8.2026 tarihi olacağı açıktır. Öte yandan, protokolün 8. maddesi gereğince çekişmeli yere ilişkin olmak üzere AŞTİ yönetiminin aldığı kararlara uymak şartıyla kiraya verilebileceği ve kira süresinin sonunda da davalı Belediye'ye bırakılacağı öngörülmüştür.O halde, davacı AOÇ ile davalı Belediye arasında düzenlenen bu protokol iptal edilmedikçe sağladığı hakların korunması gerekeceği kuşkusuzdur.Henüz sözleşmede öngörülen 30 yıllık kira süresi hitam bulmadığına göre, protokol gereği çekişmeli yerin işletme hakkı kendisine bırakılan davalı Belediyece ahara kiraya verilmek suretiyle tasarrufta bulunmasına mani bir hal yoktur. Davalı Belediye'nin, çekişmeli yeri diğer davalı Şirkete kiraya vermek suretiyle tasarrufta bulunması, anılan protokolün davalı Belediye'ye sağlamış olduğu haktan kaynaklanmakta olup, tasarrufun haksız olduğu düşünülemez.Ayrıca, çekişmeli yerle ilgili olarak davacı AOÇ'nin yeniden kira bedeli belirleyerek kiralama konusundaki icabına davalı Belediyece verilen cevapların ve diğer yazışmaların da sonuca etkisi yoktur.Bu durumda, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğinde bulunan en azı kira bedeli, en fazlası yoksun kalınan gelir kaybı olan ecrimisilden davalıların sorumlu tutulmalarına olanak yoktur.Hal böyle olunca; davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere, ecrimisilin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. Davalılar Belediye ve Şirketin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve diğer davalı Buğsaş San.Tic.AŞ. vekilleri için 990.00.'ar-TL. duruşma avukatlık parasının karşı temyiz edenden alınmasına, 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.