Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 180 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 8969 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : ÜSKÜDAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/05/2007NUMARASI : 2004/26-2007/139Taraflar arasında görülen davada;Davacı,miras bırakanın ehliyetsiz olduğu dönemde 10 parsel sayılı taşınmazdaki 47/192 payını ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik ettiğini,murisin yaşlı ve sinir hastası olup kandırılmaya müsait bulunduğunu,davalının bakım borcunu gereği gibi yerine getirmediğini ileri sürüp miras payı oranında tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı,dava konusu taşınmaz payının bakım ihtiyacı nedeniyle temlike konu edildiğini,akidden doğan bakım borcunu yerine getirdiğini,murisin akit tarihinde ehliyetli olduğu,iddiaların doğru bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,çekişme konusu taşınmaz payının temliki tarihinde murisin hukuki ehliyete haiz olmadığı,taşınmazın terekeye dönmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.1.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Havva Kılınç geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden vekili avukatlar ile temyiz edilen tereke temsilcisi avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaş??lan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamalarEmine Solmazlar tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece, dava kabul edilerek terekeye iade kararı verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 10 parsel sayılı taşınmazın 47/192 payını miras bırakanın 8.5.2002 tarihli akitle ölünceye kadar bakma akdiyle davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğinden davacının ehliyetsizliğe dayanarak pay oranında iptal isteğinde bulunduğu görülmektedir. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacı dışında başkaca mirasçıların bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları ayrıca, mirasçılardan bir tanesinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır.Somut olayda, davacı tarafından ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez.Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilmiş olmas?? ve davada terekenin temsil edilmiş olması da pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı kılmaz.O halde, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, tescil isteği bulunmayan iptal davasının dinlenilmesi olanağı bulunmadığı kuralının ihlal edilmiş olması da doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.